örtülü ne demek?
- 4 sözlük, 16 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
örtülü anlamı
sf. 1. Örtüsü olan: "Orta yaşlı, başı örtülü bir kadın yanımda duruyor." -R. H. Karay. 2. Örtülmüş, bir şey ile kaplanmış: "Yerler yemyeşil ve ıslak bir çimenle örtülü." -A. Haşim. 3. mec. Gizli, saklı. 4. zf. mec. Açıklama yapmadan, belli belirsiz bir biçimde, müphem.
sf. 1. Örtüsü olan: "Orta yaşlı, başı örtülü bir kadın yanımda duruyor." -R. H. Karay. 2. Örtülmüş, bir şey ile kaplanmış: "Yerler yemyeşil ve ıslak bir çimenle örtülü." -A. Haşim. 3. mec. Gizli, saklı. 4. zf. mec. Açıklama yapmadan, belli belirsiz bir biçimde, müphem.
Tarama Sözlüğü
örtülü anlamı
Mestur, kapalı, gizli.
Mestur, kapalı, gizli.
Türkçe - İngilizce
örtülü anlamı
sıfat
1) veiled
2) covered
3) covert
4) coated
5) clad
6) wrapped
7) submerged
8) masked
9) buried
10) muffled
11) undercover
12) submersed
13) thick with
14) shut
15) mantled
sıfat
1) veiled
2) covered
3) covert
4) coated
5) clad
6) wrapped
7) submerged
8) masked
9) buried
10) muffled
11) undercover
12) submersed
13) thick with
14) shut
15) mantled
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Örtülü anlamı
Afyon ili, Dazkırı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Afyon ili, Dazkırı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örtülü anlamı
Afyon ili, Hocalar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Afyon ili, Hocalar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örtülü anlamı
Ağrı ili, Doğubayazıt ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ağrı ili, Doğubayazıt ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örtülü anlamı
Artvin ili, Ardanuç ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Artvin ili, Ardanuç ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örtülü anlamı
Aydın ili, Bozdoğan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Aydın ili, Bozdoğan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örtülü anlamı
Diyarbakır ili, Lice ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Diyarbakır ili, Lice ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örtülü anlamı
Elâzığ ili, Maden ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Elâzığ ili, Maden ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örtülü anlamı
gaziantep ili, Fevzipaşa bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
gaziantep ili, Fevzipaşa bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örtülü anlamı
İçel ili, Gülnar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
İçel ili, Gülnar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örtülü anlamı
İzmir ili, Kınık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
İzmir ili, Kınık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örtülü anlamı
Sivas ili, Akçakışla bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Sivas ili, Akçakışla bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Örtülü anlamı
Trabzon ili, Of ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Trabzon ili, Of ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
örtülü eş anlamlısı
gizli
sf. 1. Görünmez, belli olmaz bir durumda olan, edimsel karşıtı: "Kanun, gizli eşyayı bulmaya mahsus bir fal kitabı değildir." -N. F. Kısakürek. 2. Başkalarından saklanan, duyurulmayan, saklı kalan, mahrem, mestur, nihan: "Sanırım babamla arasında gizli bir çekişme de yaşanıyordu." -A. Kutlu. 3. Niteliği anlaşılmayan, bilinmeyen: Gizli kuvvetler. 4. zf. Saklı olarak, saklayarak: "Mektubu senden gizli posta kutusuna attım." -M. Yesari.
sf. 1. Görünmez, belli olmaz bir durumda olan, edimsel karşıtı: "Kanun, gizli eşyayı bulmaya mahsus bir fal kitabı değildir." -N. F. Kısakürek. 2. Başkalarından saklanan, duyurulmayan, saklı kalan, mahrem, mestur, nihan: "Sanırım babamla arasında gizli bir çekişme de yaşanıyordu." -A. Kutlu. 3. Niteliği anlaşılmayan, bilinmeyen: Gizli kuvvetler. 4. zf. Saklı olarak, saklayarak: "Mektubu senden gizli posta kutusuna attım." -M. Yesari.
müphem
sf. 1. Belirsiz: "Akşamları, başında müphem bir hararet; oysa elleri ayakları buz." -A. İlhan. 2. zf. Açık ve belirgin olmaksızın: Müphem konuşuyor.
sf. 1. Belirsiz: "Akşamları, başında müphem bir hararet; oysa elleri ayakları buz." -A. İlhan. 2. zf. Açık ve belirgin olmaksızın: Müphem konuşuyor.
saklı
sf. 1. Saklanmış olan: "Saklı, gizli demektir; sır manasına da gelir." -R. H. Karay. 2. Elde tutulan, mahfuz: Her hakkı saklıdır. 3. Gizli bir yere konarak kaybolması veya çalınması önlenen. 4. Başkalarından gizlenen, gizli tutulan, hafi: "Birbirlerinden saklı hiçbir işleri yoktur." -B. Felek.
sf. 1. Saklanmış olan: "Saklı, gizli demektir; sır manasına da gelir." -R. H. Karay. 2. Elde tutulan, mahfuz: Her hakkı saklıdır. 3. Gizli bir yere konarak kaybolması veya çalınması önlenen. 4. Başkalarından gizlenen, gizli tutulan, hafi: "Birbirlerinden saklı hiçbir işleri yoktur." -B. Felek.
"örtülü" için örnek kullanımlar
Bu da yine KARDEMİR'de örtülü kazanç ve haksız rekabet ile ilgilidir.
This also relates to the Kardemir disguised profit and unfair competition.
Kaynak: medya73.com1946'da örtülü ödenekten F.Bahçe'ye 5 bin lira bağışta bulunmuştur.
F. Garden 1946 discretionary fund to the five thousand pounds donated.
Kaynak: aksiyon.com.trBöylece açık ve örtülü bir kur çatışması yaşanıyor.
Thus, the clash of explicit and implicit exchange rate unfolds.
Kaynak: haberx.comAma kendilerinin yasal olmayan, ticari itibarlarını zedeleyecek hiçbir örtülü işe kalkışmayacaklarını uzun uzun anlattı.
But they are not legal, commercial reputation no harm implicit dare work told me a long time.
Kaynak: hurriyet.com.trÖrtülü, Afyon ilinin Hocalar ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: Köyün tarihi hakkında kesin bilgi yoktur. örtülü köyü kurulmadan önce
Kaynak: Örtülü, Hocalar
Kaynak: Örtülü, Hocalar
Revak, sırtı bağlı bulunduğu binaya dayalı, ön cephesi açık, üstü örtülü ve örtüsü sütun larla ya da paye lerle taşınan mekana verilen ad.
Kaynak: Revak
Kaynak: Revak
Ulu Camii, ilk dönem İslam Mimarisi'nin sütunlar üzerine oturan düz dam ve örtülü avlu şeklinde yapılan cami leri örnek alırlar.
Kaynak: Ulu Camii
Kaynak: Ulu Camii
Mongoose (Firavunfaresi) Operasyonu, ABD Başkanı John Kennedy döneminde CIA tarafından örtülü olarak başlatılan operasyon.
Kaynak: Mongoose Operasyonu
Kaynak: Mongoose Operasyonu
Denizaltı volkanları, yeryüzü nün denizlerle örtülü olduğu bölgelerinde bulunan yarıklardır. Yeraltından gelen lavlar bu yarıklar
Kaynak: Denizaltı volkanları
Kaynak: Denizaltı volkanları
Tahtırevan ya da sedan, genelde insanların omuzlarında, bazen de deve , fil , at gibi hayvanlara yüklenerek götürülen, üstü örtülü, insan
Kaynak: Tahtırevan
Kaynak: Tahtırevan
Humboldt Sıradağları, adını doğabilimci Alexander von Humboldt 'dan alan, Orta Asya 'da sürekli karla örtülü dağ sırası. Tibet 'in kuzey
Kaynak: Humboldt Sıradağları (Asya)
Kaynak: Humboldt Sıradağları (Asya)
Karagedik Kilisesi, Türkiye 'nin Aksaray ilinde yer alan dik bir kayaya yaslanmış otlarla örtülü bir tepe üzerinde kurulmuştur.
Kaynak: Karagedik Kilisesi
Kaynak: Karagedik Kilisesi
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
