Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

ateş ne demek?

 - 8 sözlük, 10 sonuç.

BSTS / İç Hastalıkları Terimleri Sözlüğü

ateş anlamı İng. fever
Humma.

BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü

ateş anlamı İng. fire Alm. Feuer Fr. feu
Odun, kömür, yağ gibi ördeklerin yanması ile ısı ve ışığın birlikte belirmesi.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

ateş anlamı Osm. nâr Fr. feu
(kimya)

Güncel Türkçe Sözlük

ateş anlamı
is. 1. Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr: Uygarlık ateşten doğmuştur. 2. Tutuşmuş olan cisim. 3. Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç: Yemeği ateşten indirdim. 4. Patlayıcı silahların atılması: Top ateşi geceye kadar sürdü. 5. Vücut ısısı: "Ateşi kırktan aşağıya düşmezdi." -S. F. Abasıyanık. 6. mec. Öfke, hırs, hınç: "Fırlayıp ayağa kalkmış, bir duvara yaslanarak ateş fışkıran gözlerle onu seyre başlamıştı." -T. Buğra. 7. mec. Coşkunluk: "Nejat Efendi'nin çalışında Peregrini'nin ihtirası, ateşi yoktu." -H. E. Adıvar. 8. mec. Tehlike, felaket: Kendinizi ateşe atıyorsunuz. 9. mec. Büyük üzüntü, acı: "İçimin ateşi hiç küllenmedi. Seneler geçtikçe daha alevleniyor. Evlat acısı bu ." -H. R. Gürpınar.
ateş! anlamı
ask. ateş etmek için verilen komut.

Kimya Terimleri Sözlüğü

ateş anlamı İng. fire Alm. Feuer Fr. feu
Yanma olayının yol açtığı parlak alev, ve akkor haline gelmiş yanıcı maddenin toplu adı.

Kişi Adları Sözlüğü

Ateş anlamı Köken: Far.
Cinsiyet: Erkek
1. Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık.2. Coşkunluk.

Türkçe - İngilizce

ateş anlamı
isim
1) fire
2) fever
3) temperature
4) heat
5) blaze
6) flush
7) mettle
ön ek
1) pyro-

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

ateş anlamı
(< Far. âteş) ateş
ateş anlamı
< Far. âteş: ateş || ataş || atiş

ateş eş anlamlısı

acı
is. 1. Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı: Acıyı sever. 2. sf. Tadı bu nitelikte olan: "Acı kahvesini yudumluyordu." -T. Buğra. 3. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap: "Omuzlarına kadar vücudun derisini haşlayan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi." -P. Safa. 4. mec. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem: "İnsan, ölümün acısını en çok günün iki uzak saatinde hissetmektedir." -Y. Z. Ortaç. 5. sf. Çarpıcı, göz alıcı (renk): "Sıcak iklimlerde bu mevsim tek renktedir, sadece acı yeşildir." -R. H. Karay. 6. sf. mec. Keskin, hoşa gitmeyen, şiddetli: "Acı poyraz kuvvetle esiyordu." -O. Kemal. 7. sf. mec. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü.
coşkunluk
is. 1. Coşkun olma durumu. 2. Coşkunca yapılan iş, cuşiş, cuşuhuruş: "Yahya Kemal'in tarihimizi kucaklayan sevgisi, en büyük coşkunluğa İstanbul şehrinde varır." -B. R. Eyuboğlu.
felaket
is. (fela:ket, l ince okunur) 1. Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela: "İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır." -S. Ayverdi. 2. sf. Çok kötü: Felaket bir yazı. 3. sf. Şaşırtıcı, hayrete düşürücü: Bu kız felaket.
hınç
is. Öç alma duygusu ile dolu öfke, kin, gayz: "Kendisini bırakıp gittiğimden dolayı uğradığı ihanetin hıncı ile pek kolay affetmeyecekti." -R. H. Karay.
hırs
is. 1. Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku: Para hırsı. Şöhret hırsı. 2. Öfke, kızgınlık: "Hırsımdan bazılarına tablomu bedava verdim, alın, götürün diye bağırdım." -H. C. Yalçın.
nâr
is. (na:r) esk. Ateş.
od
is. esk. Ateş: "Yaz bahar ayında bir od verdiler / Yandım gittim ala karlı dağ iken." -Karacaoğlan.
öfke
is. Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap: "Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey." -A. Ümit.
tehlike
is. 1. Büyük zarar veya yok olmaya yol açabilecek durum, muhatara: "Görülüyor ki atom harbi tehlikesi şimdiden tesirini göstermeye başlamıştır." -N. Hikmet. 2. Gerçekleşme ihtimali bulunan fakat istenmeyen durum: "Ketumdur, katlandığı acıları, atlattığı tehlikeleri sergilemeyi hiç sevmez." -A. İlhan.

"ateş" için örnek kullanımlar

Şüpheli polis ekiplerine yanındaki ruhsatsız tabancayla ateş açtı.
Next to the police officers opened fire on suspected unlicensed pistol.
Kaynak: cnnturk.com
Öğrenciler askeri araçlara yol vermeyince askerler havaya ateş açtı.
The students refused to give way to military vehicles, soldiers fired in the air.
Kaynak: radikal.com.tr
ve yakınları olan kişiler, pompalı tüfek ve tabancayla ateş etti.
and the relatives of those who, shotgun and pistol fired.
Kaynak: medyafaresi.com
Ateş hattının bir puan üzerinde olan Körfez'de cezalı oyuncu bulunmuyor.
On a score line of fire in the Gulf, which has suspended player.
Kaynak: ozgurkocaeli.com.tr
Ateş böceği, ateş böceğigiller (Lampyridae) familyasını oluşturan bahar ve yaz aylarında geceleri uçarken yanıp sönen ışıkları ile tanınan
Kaynak: Ateş böceği
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.