Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

pare ne demek?

 - 3 sözlük, 5 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

pare anlamı
is. (pa:re) esk. 1. Parça, kısım. 2. Tane, adet: "Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi / Yeni doğmuş ayı gördükleri yerden geliyor." -Y. K. Beyatlı.

İngilizce - Türkçe

pare anlamı
fiil
1) yontmak
2) kabuğunu soymak
3) soymak
4) budamak
5) kırpmak
6) kısmak
7) kesmek

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

pare anlamı
< Far. pâre: pare; parça, bakınız» ayr, para
pare anlamı
Para

Zonguldak Bartın Karabük

pare anlamı
Parça

Kırşehir

pare eş anlamlısı

adet
is. mat. 1. Sayı: "İşe giren kadınların adedi günden güne çoğalıyor." -N. Hikmet. 2. Tane: "Kumardan aldığı ilk parayla siyah satenden arkası kemerli iki adet iç yelek yaptırdı." -L. Tekin.
âdet
is. (a:det) 1. top. b. Görenek: "Bayram tebriği bir güzel âdettir." -B. Felek. 2. Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre. 3. Aybaşı.
kısım
is. 1. Parçalara ayrılmış bir şeyin her bölümü, bölük, kesim: "Şimdi hayatının rol oynamaya lüzum görmediği kısımlarına yani onun ev hayatına geliyorum." -R. N. Güntekin. 2. Bir cinsten veya meslekten olanların tümü: "Kadın kısmı tutunacak yer ister, güvenecek yer ister." -Z. Selimoğlu. 3. Kol: Bankanın kambiyo kısmında çalışıyorum.
parça
is. 1. Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey: Yolun bu parçası bozuk. 2. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime: "Alınacakları bir gece önceden küçük bir karton parçasına yazmıştır." -H. Taner. 3. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül: On parçadan yapılmış bir oda takımı. 4. Tane: Üç parça elbiselik kumaş. 5. Pasaj: "Hayatımın en acı ve tatlı saatleri bunun başında geçti, eserimin en güzel parçalarını onun kenarında yazdım." -R. N. Güntekin. 6. Müzik eseri. 7. Nesne: "Bu defaki gidişimizde, eşyamızın arasında taç gibi değerli bir parça da vardı." -A. Kutlu. 8. mec. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz: "Bir çoban parçasısın, olmasa bile koyun / Daima eğeceksin başkalarına boyun." -K. Kamu. 9. argo Güzel, alımlı kız veya kadın.
tane
is. (ta:ne) 1. Herhangi bir sayıda olan şey, adet. 2. Bazı bitkilerin tohumu: "İşçiler buğdayı savurmakta ve taneyi samandan ayırmaktadır." -N. F. Kısakürek. 3. bit. b. Çekirdekli küçük meyve: Üzüm tanesi. Nar tanesi.

"pare" için örnek kullanımlar

Niјe, niјe, niјe me htela Sve dok pare ne skupim Ma more niјe, niјe, niјe, niјe, niјe me želela Dok se ne obogatim Sasvim. Moјa stara cipela
Kaynak: Cipela
1627 senesinde Cezayir Limanı'ndan 15 pare gemi ile yelken açıp, Cebelitarık 'tan çıkmış ve kuzeye soğuk ve sisli denizlere yönelmiştir.
Kaynak: Küçük Murat Reis
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi:‘ Yeni doğmuş ay'ı baktıkları yerden geliyor.: O mübarek gemiler hangi seferden geliyor ?
Kaynak: Barbaros Anıtı
Ayrıca parça bohça, kırk pare ve patchwork gibi adları da vardır. Kırkyama çeşitli kumaşlar veya bezleri birleştirerek yapılan bir örgü
Kaynak: Kırkyama
Yavuz Sultan Selim Eğin ve 19 pare köyüne bir ferman ile İstanbul un et kethüdalığını (kasaplığını) vermiș. Sultan 4. Murat da su, odun ve
Kaynak: Halil Vedat Fıratlı
Köy halkı Ulu yörüklerin yüzde pare koluna mensup Türkmenler ve Rişwan Aşireti Molikan koluna mensup Kırmonç Kürtlerden oluşur.
Kaynak: Küçükteflek, Çiçekdağı

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.