parça anlamı
bakınız» öge

parça anlamı İng. fragment Alm. Fragment Fr. fragment
1-Yazılı bir yapıttan alınmış bir bölüm. 2 - Bir kısmı yitirilerek yalnızca bir bölümü kalmış olan yapıt.

parça anlamı İng. fragment Lat.frangere= kırmak Alm. Bruchstück Fr.fragment
(Resim, Heykel, Mimarlık) 1. Eski bir yapıtın bize kalan parçası. 2. Kırılmış bir heykelin her parçası.

parça anlamı İng. segment Osm. kıta Lat.segmentum Alm. Abschnitt, Segment, Strecke Fr. segment
1- Bir eğri ile bir kirişinin sınırladıkları alan. 2- iki koşut düzlem arasında kalan yuvar parçası. 3- E bir gerçek doğrusal uzay ve a, (…)iki durgan nokta olduğunda, R den E ye (…)işlevi Altında, [0,1] aralığının görüntüsü.

parça anlamı İng. piece Alm. Stück Fr. piéce
Biçimlendirilmiş, işlenmiş ya da hiç işlem görmemiş her türlü metal nesne.

parça anlamı Osm. kıta' Fr. segment
(matematik)

parça anlamı İng. fragment Alm. Fragment Fr. fragment
1. Yazılı bir yapıttan alınan bir bölüm. 2. Tümü değil de bir bölümü bize kalabilmiş yapıt. Örn. Büchner'in "Woyzek".

parça anlamı İng. fragment Fr. fragment
Bir yapıtın, iyesine özgü özellikleri taşıyan bölümü.

parça anlamı Fr. passage
Bir yazının ya da yapıtın içinden alınan herhangi bir birim.

parça anlamı
Ayakkabı Altına çakılan gön. (*Yalvaç -Isparta)

parça anlamı
is. 1. Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey: Yolun bu parçası bozuk. 2. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime: "Alınacakları bir gece önceden küçük bir karton parçasına yazmıştır." -H. Taner. 3. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül: On parçadan yapılmış bir oda takımı. 4. Tane: Üç parça elbiselik kumaş. 5. Pasaj: "Hayatımın en acı ve tatlı saatleri bunun başında geçti, eserimin en güzel parçalarını onun kenarında yazdım." -R. N. Güntekin. 6. Müzik eseri. 7. Nesne: "Bu defaki gidişimizde, eşyamızın arasında taç gibi değerli bir parça da vardı." -A. Kutlu. 8. mec. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz: "Bir çoban parçasısın, olmasa bile koyun / Daima eğeceksin başkalarına boyun." -K. Kamu. 9. argo Güzel, alımlı kız veya kadın.

parça anlamı
isim
1) part
2) piece
3) fragment
4) component
5) bit
6) item
7) segment
8) portion
9) lump
10) patch
11) fraction
12) tool
13) cut
14) attachment
15) scrap
16) shred
17) moiety
18) batch
19) passage
20) morsel
21) cake
22) cantle
23) gobbet
24) dribblet
25) driblet
26) snatch

parça anlamı
Para.

-Tekirdağ

parça anlamı
(< Far. par+çe) parça

parça anlamı
Parça// parça pillik: paramparça

Artvin Yusufeli Uşhum köyü