Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

paslı ne demek?

 - 5 sözlük, 5 sonuç.

BSTS / Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü

paslı anlamı İng. rusty Alm. rostig Fr.rouillé; enrouillé
Paslanmış olan.

Güncel Türkçe Sözlük

paslı anlamı
sf. 1. Üzerinde pas oluşmuş, pas tutmuş, paslanmış: "Duvarlarında ağır ve büyük paslı kılıçlar, kalkanlar, zincirler asılı dururdu." -Y. K. Beyatlı. 2. tıp Hastalık dolayısıyla beyaz tabakayla kaplanmış (dil). 3. mec. Huzursuz, sıkıntılı, üzgün, kararsız: "Bir haftadan fazla süren yağmurlardan, rutubetten içinde paslı, kapanık ve sıkıntılı bir duygu belirmiş." -H. E. Adıvar.

Türkçe - İngilizce

paslı anlamı
sıfat
1) rusty
2) furred
3) coated

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

paslı anlamı
Deniz kıyılarındaki kayaların diplerinde yaşayan, koyu renkli bir çeşit balık.

*Tirebolu -Giresun

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Paslı anlamı
Kars ili, Kötek bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

paslı eş anlamlısı

huzursuz
sf. 1. Huzuru olmayan, tedirgin, rahatsız: "Parasız, arkadaşsız, huzursuz, düzensiz, yan aç yarı tok bir yaşam sürdürüyorduk." -A. Kutlu. 2. zf. Tedirgin, rahatsız bir biçimde: "Huzursuzluğum arttıkça uykuya sığınıyor, sonlarını hatırlayamadığım rüyalardan daha da huzursuz uyanıyorum." -E. Şafak.
kararsız
sf. 1. Kararı olmayan: Kararsız adam. 2. Karar vermekte güçlük çeken, duruksun, mütereddit: "Çalı kuşu gibi daldan dala konan kararsız bir çocuktu." -H. R. Gürpınar. 3. Düzensiz, istikrarsız: Kararsız hava.
sıkıntılı
sf. 1. Sıkıntısı olan: "Ağrılar kesilmeyince çok sıkıntılı vaziyete düştüm." -R. N. Güntekin. 2. Sıkıntı veren, çileli, kasvetli, meşakkatli, mukassi: "Son birkaç yılındaki oldukça sıkıntılı durumu bir yana bırakılacak olursa maddi bakımdan rahat, ortanın epey üstünde bir hayatı olmuştur." -A. Ş. Hisar.
üzgün
sf. Üzülmüş, üzüntü duymuş, mahzun, melul, mükedder: "O zamana kadar üzgündü, sesi kısılmış gibiydi." -T. Buğra.

"paslı" için örnek kullanımlar

Kalan kesimde oyunu soğutan ve yavaşlatan Barcelona risksiz ve paslı oyununu rakibine kabul ettirdi.
In the region cools and slows down the game with your opponent Barcelona has adopted a risk-free and rusty.
Kaynak: goal.com
Ne var ki onlar da rakip ceza alanına kadar paslı ve organize gelmelerine rağmen tehlike üretemediler.
However, they rusted and organized to come up to the opponent's penalty area and have not come up despite the danger.
Kaynak: sabah.com.tr
Ayrıca gitarların bazıları paslı ve cilalıdır. Gitarlarda granürde kullanılmıştır. Gitarlarında farklı manyetik ler, farklı fredboard ve
Kaynak: James Trussart Gitarları
mahkumların yaralarına ya ahşap, paslı çivi, cam parçaları, toz ve talaş gibi yabancı cisimler sokuyor ya da mikropla onları enfekte ediyordu.
Kaynak: Herta Oberheuser
Kabuğu donuk sarı-yeşil, çok paslı ve seyrek beneklidir. Eti sıkı, az mayhoş, çok sulu ve hoş kokuludur. Ortalama ağırlığı 136 gramdır. -
Kaynak: Golden delicious elması
Şapkası koyu mordur (Görünümü Lepista nuda yı andırabilir) Spor izi paslı kahverengidir. Genelde yaprak döken ağaçların altında yaz ve
Kaynak: Cortinarius violaceus
güneş ışığının girmesini önlemek için tüm pencereleri siyah havluyla kaplamış ve kendine zarar vermeye,paslı makasla kollarını kesmeye başlamış.
Kaynak: Kerli Kõiv

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.