Kalan kesimde oyunu soğutan ve yavaşlatan Barcelona risksiz ve
paslı oyununu rakibine kabul ettirdi.
In the region cools and slows down the game with your opponent Barcelona has adopted a risk-free and rusty.
Kaynak: goal.comNe var ki onlar da rakip ceza alanına kadar
paslı ve organize gelmelerine rağmen tehlike üretemediler.
However, they rusted and organized to come up to the opponent's penalty area and have not come up despite the danger.
Kaynak: sabah.com.trAyrıca gitarların bazıları
paslı ve cilalıdır. Gitarlarda granürde kullanılmıştır. Gitarlarında farklı manyetik ler, farklı fredboard ve
Kaynak: James Trussart Gitarlarımahkumların yaralarına ya ahşap,
paslı çivi, cam parçaları, toz ve talaş gibi yabancı cisimler sokuyor ya da mikropla onları enfekte ediyordu.
Kaynak: Herta OberheuserKabuğu donuk sarı-yeşil, çok
paslı ve seyrek beneklidir. Eti sıkı, az mayhoş, çok sulu ve hoş kokuludur. Ortalama ağırlığı 136 gramdır. -
Kaynak: Golden delicious elmasıŞapkası koyu mordur (Görünümü Lepista nuda yı andırabilir) Spor izi
paslı kahverengidir. Genelde yaprak döken ağaçların altında yaz ve
Kaynak: Cortinarius violaceusgüneş ışığının girmesini önlemek için tüm pencereleri siyah havluyla kaplamış ve kendine zarar vermeye,
paslı makasla kollarını kesmeye başlamış.
Kaynak: Kerli Kõiv