Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

atmosfer ne demek?

 - 7 sözlük, 7 sonuç.

BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü

atmosfer anlamı
bakınız» havayuvar.

BSTS / Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü

atmosfer anlamı İng. atmosphere Alm. Atmosphäre Fr. atmosphère
Isıl işlem fırınlarında kullanmak için, belirli bir amaca göre oluşturulmuş olan gaz ya da gazlar karışımı.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

atmosfer anlamı
bakınız» hava yuvarı.

Güncel Türkçe Sözlük

atmosfer anlamı
is. 1. gök b. Yeri veya herhangi bir gök cismini saran gaz tabakası, gaz yuvarı. 2. gök b. Hava yuvarı. 3. mec. İçinde yaşanılan ve etkisinde kalınan orTam, hava: "Ben akşama kadar ruhunu sarmış olan facia atmosferinden kurtulmak isterim." -B. Felek. 4. fiz. Basınç birimi olarak kullanılan, 15 °C'de deniz yüzeyinde, 76 cm uzunluğunda ve tabanı 1 cm² olan cıva sütununun ağırlığı (1 kg 33 g).

Kimya Terimleri Sözlüğü

atmosfer anlamı İng. atmosphere Alm. Atmosphäre Fr. atmosphére
Bazı gök cisimlerinin etrafını saran gaz tabakasına verilen ad.

Türkçe - İngilizce

atmosfer anlamı
isim
1) atmosphere
2) aura
3) aureola
4) aureole

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

atmosfer anlamı Fr.atmosphère
1. Yeri veya herhangi bir gök cismini saran gaz tabakası, gaz yuvarı: § "Köy Üniversitesi'nde gene âlim Çopur Ali'nin atmosferi bir anda aşıp, gezegenlere gidip dönecek füze hakkındaki ilmi çalışmalarıyla ilgili konferansını dinledik desem bana inanır mısınız?" -Nurullah Ataç, Söyleşiler, 376. § "Hüsnü Faik'le ne zaman bu masanın başına çökseler, ne zaman ellerine Mustafa Kemal'in Cumhuriyet'in ilk yıllarında söylenmiş bir demeci geçse, mutlaka Mütareke'de Kuva-yı Miliye'ci bir İstanbul Telgrafhanesi atmosferine giriyorlar; Ankara'nın vereceği zafer haberleri beklerken, kendilerini hem ümitli hem korkulu, gelecek tartışmalarına kaptıryorlardı." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 443. 2. Hava yuvarı: § "…dünya pazarındaki büyük serüvenlerini, bir aşk ve heyecan atmosferi içinde yansıtıyorlar…" -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 56.3. mec. İçinde yaşanılan ve etkisinde kalınan orTam, hava:§ "Yalnız tecrübe malumatıyla, atmosferden gelme fikirler bilgisiyle, müphem sezişlerle..." -Peyami Safa, Sanat-Edebiyat-Tenkit, 8. § "Genç artistin zehirli atmosferinden herhangi bir surette hemen kurtulmak istiyordu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 173. § "Denize giriyor, yiyip, içiyor, uyuyor ve bu atmosfere uygun biçimde efkârlanıyorlardı." -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 14. § "Bu roman, daha geniş bütünleri kucaklamakta, İngilizlere has titizliğiyle değişik bir atmosfer yaratmakta, kaderleri tasfir etmek sureti ile buhran....."-Cemil Meriç, Kırk Ambar, 40. 4. Basınç birimi olarak kullanılan, 15 °C'de deniz yüzeyinde, 76 cm uzunluğunda ve tabanı 1 cm² olan cıva sütununun ağırlığı (1 kg 33 g).

atmosfer eş anlamlısı

hava
is. 1. Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı. 2. Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü: "Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu." -M. Ş. Esendal. 3. Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu: "Havanın üşütecek kadar serinlemiş olmasına göre sabah yakın." -R. N. Güntekin. 4. Gökyüzü: Havada bir tek bulut yok. 5. Çevreyi kuşatan boşluk: Tozlar havada uçuşuyordu. 6. Esinti: Bugün hava olursa yelkenli kalkacak. 7. Müzik parçalarında tür: "Kâğıthane havası tutturur, bahriye çiftetellisi çalardık." -S. F. Abasıyanık. 8. Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi. 9. sf. mec. Sonuçsuz, anlamsız, boş (durum, davranış, söz): Bu sözlerin sonu hava. 10. mec. Görünüş, davranış, söz vb. için bir kimsenin durumunu belirten özellik: "Buna rağmen öyle kibar ve asil havası vardır ki bu damga bile onu çirkinleştiremez, inadına daha bir uçarı, daha bir sevimli yapar." -H. Taner. 11. mec. Tarz, üslup: "Namık Kemal'e, Tevfik Fikret'e başarılı nazireler yazmıştır. Onların diliyle, onların sesiyle, onların havasıyla..." -Y. Z. Ortaç. 12. mec. Durum, ortam, çevre, muhit, atmosfer, ambiyans: "Bugünlük, bu masal havası içinde onunla beraber yaşamalıyız." -S. F. Abasıyanık. 13. mec. Çekicilik, albeni, alım, cazibe: Kadın güzel değil ama havası var. 14. mec. Keyif, âlem: Onu kendi havasına bıraksak çalışmaz.

"atmosfer" için örnek kullanımlar

Bodrum katta yer alan mekân tonozlu tavanıyla şık bir atmosfer sunuyor.
Space, vaulted ceiling in the basement offers an elegant atmosphere.
Kaynak: haberturk.com
Maçta statta eski günlerdeki gibi herkes ayaktaydı ve atmosfer çok iyiydi.
Anyone like old times in the match stadium stood, and the atmosphere was very good.
Kaynak: sabah.com.tr
Atmosfer de kışın ve soğuğun yoğun olduğu bir yapıdaydı.
The atmosphere is also a peak in the winter and cold nature.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
Atmosfer veya gazyuvarı, herhangi bir gökcisminin etrafını saran ve gaz ile buhar dan oluşan tabaka. sayesinde tutulan atmosfer, büyük
Kaynak: Atmosfer
Atmosfer basıncı, atmosferik basınç veya barometrik basınç; belirli bir yüzeye, üzerindeki atmosfer kolonu tarafından uygulanan birim
Kaynak: Atmosfer basıncı
Deniz seviyesinde ve normal hava koşullarında atmosfer basıncı. Açık hava basıncı olarak da bilinir. Günümüzde hala kullanılmakta olan
Kaynak: Atmosfer (birim)
Atmosfer optiği Dünya atmosfer inin kendine özgü optik özelliklerinin nasıl geniş ölçüde optik olgulara yol açtığını inceler.
Kaynak: Atmosfer optiği
Uluslararası Standart Atmosfer (ISA), Dünya atmosfer inin sıcaklık , basınç , yoğunluk , viskozite gibi özelliklerinin irtifa ya bağlı
Kaynak: Uluslararası Standart Atmosfer
Hava yoğunluğu, atmosfer deki birim hacim deki havanın kütle si. Yunanca ρ (ro) harfi ile sembolize edilir. Uluslararası Standart Atmosfer
Kaynak: Hava yoğunluğu
Hayvanlar, bitkiler ve insanlar havasız bir ortamda yaşayamazlar. Yerküre yi saran gaz kütlesine atmosfer adı verilmektedir.
Kaynak: Hava
Troposfer, atmosfer in yere temas eden en alt katıdır. Gaz ların en yoğun olduğu kattır. Kalınlığı kutuplarda 6, ekvator da 16 km.
Kaynak: Troposfer
Ozon gazı (O 3), 3 oksijen atom undan oluşan molekül leriyle renk siz bir gaz dır ve atmosfer in üst katmanlarında yer alır.
Kaynak: Ozon
Rüzgâr, atmosfer deki havanın Dünya yüzeyine yakın, doğal, çoğunlukla yatay hareketleridir. atmosfer basıncının bölgeler arasında farklı
Kaynak: Rüzgâr
Yoğunluk irtifası (DA), atmosfer yoğunluğunun Uluslararası Standart Atmosfer (ISA) şartlarına oranla irtifa cinsinden ifadesi DA
Kaynak: Yoğunluk irtifası
com Meteorolojist atmosfer nowiki ve atmosfer olayları üzerinde çalışan kişilere verilen unvan. Bu unvan hava tahminleriyle uğraşan, hava
Kaynak: Meteorolog
Uzay ya da fezâ, Dünya 'nın atmosfer i dışında ve diğer gök cisimleri arasında yer alan, gök cisimleri hariç, evren in geri kalan
Kaynak: Uzay
Ekzosfer, atmosfer in tabakalarından biridir. Termosfer in sona erdiği termopoz düzeyinin üstünde kalan atmosfer bölümüdür.
Kaynak: Ekzosfer
Ana görevi atmosfer deki oksijen i kan dolaşımına nakletmek ve dolaşımdaki karbondioksit i atmosfere çıkartmaktır. Bu görev, gaz
Kaynak: Akciğer

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.