kısa sürede ilgi çekmesini sağladı ve ardından onu kariyerindeki
pırıltılı noktaya ulaştıracak olan filmi Trainspotting 1996 yılında geldi.
Kaynak: Ewan McGregorSedef, midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan süslemecilikte kullanılan,
pırıltılı, beyaz, sert bir maddedir.
Kaynak: SedefSedef , Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan süslemecilikte kullanılan,
pırıltılı, beyaz, sert bir madde.
Kaynak: Sedef (anlam ayrımı)Bunun yanı sıra son yıllarda yükselen bronz ten akımıyla ortaya çıkan bronz, karamel rengi ve altın
pırıltılı allık oldukça modadır.
Kaynak: Allıkkaplama, aluminyum kaplama, titanyum kaplama, gibi metallerle kaplanmasından sonra (buna sırlama denir) en parlak ve
pırıltılı hallerini alırlar.
Kaynak: Kristal taşTelevizyonun sunduğu
pırıltılı hayatların etkisiyle, bir gün kendi hayatının da, ekranda izlediği kendisinden hiç de farklı görünmeyen bu
Kaynak: Araf (film, 2012)Siyah renkte, sadece femur ve tibialarının uçları ile tarsi sarı renkte; kanatlar saydam ve madeni
pırıltılı, başta integument nokta
Kaynak: Badem iç kurduAsnières'de Yıkananlar ın yüzeyindeki
pırıltılı görünüş ısının vurgulanışını ve parlak güneş ışığının varlığını güçlendirmektedir.
Kaynak: Asnières'de YıkananlarTalk : Parlaklık: İnci
pırıltılı. Ayırıcı Özellikleri: Yumuşaklığı, sabunsu olması, rengi. Bulunuşu: Olivin, piroksen ve amfibol gurubu
Kaynak: OrtorombikAnnesinin çabaları, yeteneği ve rastlantıların yardımıyla şarkıcı olan Nükhet gazinoların ışıltılı
pırıltılı dünyasının perde arkasındaki
Kaynak: Düşkünüm Sanatarafı "v" şeklinde olan), paçaları dar kenarları beyaz şeritli paçaları kısa siyah kumaş pantolon ve sağ ele beyaz
pırıltılı taşlı eldiven.
Kaynak: Billie Jeandeniz hayvanlarının kabuğunda bulunan ve sedefçilikte kullanılan sert, beyaz ve gökkuşağı
pırıltılı, fosforik özelliği olan maddeye sedef
Kaynak: Sedef kakmaKorucak Köyü, yaz kış coşkun pınarlarla beslenen, gümüş
pırıltılı derelerin, zümrüt yeşili meyve bahçeleri, bostanlar ve bağlar arasından
Kaynak: Korucak, Çelikhan