prensip anlamı Fr.principe
İlke, umde:§
"Cevapta hürriyete ait bir prensip kararından ziyade yeni erkeklere karşı bir teveccühsüzlük kokusu seziliyor." -
Reşat Nuri Güntekin, Tanrı Misafiri, 111. § "
… onlar arasında eşitlik ve bitaraflık prensibine riayet etmediği sabit görülüp…" -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 104. § "
Evvelce Türkçülüğe lakayt kalan bazı insaf sahibi Osmanlıcılar, Vilson prensipleri ortaya atıldıktan sonra…" -Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, 41. §
"Demek oluyor ki sanat için sanat prensibi batıldır." -Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 91. §
"Medeniyetimiz artık prensiplerinin iflas hâlinde olduğunu biliyor." -Peyami Safa, 20. Asır Avrupa ve Biz, 68. § "
Kadınla erkek arasında Tam müsavat prensibini aklıyla kabul ettiği hâlde." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 188. §
"Prensipleri yüzünden hemen herkesle çarpışıyordu." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 137. §
"Sefaret, exterritorialité prensibini ileriye sürdü." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 14. § "
Madem ki dünya işleriyle uğraşmak prensibimizdir." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 278. §
"... insan haysiyetine ters düşen katı prensiplerini, elinin tersiyle bir kenara itmeyi başarmış..." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 92. §
"Bu hâl, ona prensiplerimizden biri olan ruhçulukta ne kadar haklı olduğumuzu gösterir." -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 20. §
"Oysa köylülerin bu teklifleri ellerinin tersiyle geri çevirmelerinin nedeni varlıklı ve prensipli olmaları değildi." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 202. §
"Mekteplerde hümanizm, canlı bir prensip olmaktan çok bir fetiş'ti." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 112. § "
Sanatçı her şeyden evvel, birtakım düşünceleri, prensipleri olan adamdır." -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 206. § "
Evet! Demek ben onun çizgisinden, onun çizgisine paralel çizip geldiğim kendi çizgimden kopar kopmaz, hem Seyit Sabri'yle hem onun anlaşmazlığa düşüyorum." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 80.