baskı is. 1. Bir eserin basılış biçimi veya durumu, print:
"Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı." -A. Ş. Hisar. 2. Bası sayısı:
Bu gazetenin baskısı yüz bindir. 3. Bir eserin tekrarlanarak yapılan baskı işlemlerinden her biri, edisyon:
Sözlüğün yeni baskısı. 4. Giysinin içine kıvrılıp dikilen kenarı:
Etek baskısı. 5. Hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm:
"Politik baskıların yanı sıra daha başka yasaklara da bağlıydık." -N. Cumalı. 6. Bir maddeyi sıkıp ezen alet, pres. 7.
sp. Top oyunlarında karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacıyla uygulanan yakın savunma durumu, pres. 8.
ruh b. Belirli ruhsal etkinlik ve süreçleri, kişinin isteği dışında bilinçaltına itmesi veya bu itilenlerin bilince çıkmasını önleme durumu.
çıktı is. 1.
tic. Üretim sonucu ortaya çıkan ürün, girdi karşıtı. 2. Artık:
Sanayi çıktısı. 3.
bl. Bilgisayarda yazılan bir metnin kâğıda dökülmüş biçimi, print. 4. Mezuniyet belgesi.