profesör anlamı Fr.professeur
Üniversitede ve yüksek öğretim kuruluşlarında en üst aşamada olan öğretim üyesi: § "
Bu kırk yaşını geçmiş profesörleri ve ressamları kapıcı tanıyor." -Peyami Safa, Bir Tereddüdün Romanı, 81. § "
Profesörler, öğrenciler, anayasa yürüyüşü yaptılar." -Adalet Ağaoğlu, Sen
türkiye'ninEn Güzel Kazasısın, 64. §
"Profesör (profeesseur) yahut hoca (maitre) aynı zamanda hem mürebbi hem de öğretmendir." -Ziya Gökalp, Terbiyenin Sosyal ve Kültürel Temelleri, 63. § "
O teşhise göre Atatürk'ü son demlerine kadar tedaviye devam eden kişi iki profesörümüzden biri odur." -Ruşen Eşref Ünaydın, Röportajlar II, 156. § "
Buranın meşhur profesörlerinden birine iki ay evvel kendimi muayene ettirmiştim." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 74. § "
Bir meşhur hukuk profesörü şereflendirecek oğlumu uğradığı iftiradan kurtarmak için ona yalvaracağım." -
Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 72. §
"... Ziraat Fakültesinin birinci sınıfta imtihanlara giren bir Kerkük Türküne, Profesörü sordu." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 126. § "
Bazı profesörlere fetvalar ısmarlamış...." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 315. §
"Yıl sonunda çalışmasını kalın bir dosyaya hapsedip, şimdi profesör olmuş mülkiyeden bir sınıf arkadaşına gösterdi." -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 40. § "
Bir profesör arkadaşım, ısrarım üzerine karıştırdığı el yazmasını bana geri verirken, İstanbul'un arka sokaklarındaki ahşap evlerde, içinde bu tür hikâyelerin kaynaştırdığı el yazmalarından on binlerce olduğunu söyledi." -Orhan Pamuk
, Beyaz Kale, 10. § "
İstanbul Bilim-Yurdu yüksek-öğretmenlerinden yani üniversite-profesörlerinden biri, Medeni Kanun ile Türk ailesinin yıkılmış olduğunu bile yazdı." -Nurullah Ataç, Diyelim, 19. § "
…aydınlar, yani entellektüel yaratıcılar ve çabayı üstlenen kişiler: profesörler, bilginler, yazarlar vs." -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 102.