karışık
sf. 1. Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş: Karışık salata. 2. Karışmış olan, düzensiz, dağınık, intizamsız. 3. Saf olmayan: Karışık süt. 4. Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan: "Bana ne, bu bir yığın ne olduğunu anlamadığım, karışık dolambaçlı işten!" -N. Cumalı. 5. Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık: "Tuhaf şey! Hakikaten karışık bir kadın." -P. Safa. 6. hlk. Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan.

Bir bitkinin iletim sisteminde veya pürüzlü kâğıtla kolayca gözlenebilir. Bir sıvı ile başka bir maddenin moleküler seviyedeki çekiminin
Kaynak: Kılcallık

Yaklaşık 2000 metrelik yüzeydeki atmosferik sınır katmanının rüzgâr profili doğada genellikle logaritmiktir ve en uygun olarak pürüzlü
Kaynak: Rüzgâr profili güç kanunu

Konuşmasında pürüzlü olduğu için bazen Kekeme anlamına gelen Traulos (Τραυλός) veya Psellos (Ψηλλος) veya Latince Psellus olarak da
Kaynak: II. Mikhail

Ağacın pürüzlü gövdesi gri ağırlıklı kahverengi gibidir. Kardeşlenme eğilimi vardır. Gövdesinden ve altından yavrular verebilir.
Kaynak: Hurma

Bunlar üzerleri işlenmeden pürüzlü olarak bırakılabildiği gibi, işlenerek de kullanılabilir. Çok ileri bir sağlamlığın aranmadığı
Kaynak: Duvar

Bosch bu eserde resmin yapıldığı tablo yüzeyini oldukça pürüzlü seçmiştir. Bu durum o dönemin Flaman ressamları arasında yaygın olan ve
Kaynak: Dünyevi Zevkler Bahçesi

Bir engelle karşılaştığında (kanalizasyon kapakları, tramvay rayları, pürüzlü yüzeyler vb.), lastik darbeyi emerek gerek virajlarda
Kaynak: McPherson süspansiyon sistemi

Ancak yedek makine buzun üzerini sporcuların güvenli yarışmasını engelleyecek şekilde pürüzlü bıraktı. Sonunda normalde bu iş için
Kaynak: 2010 Kış Olimpiyatları'nda sürat pateni – Erkekler 500 metre

Yaprak lar 10-20 cm uzunluğunda ve 6-10 cm genişliğinde, alt yüzeyi tüylü, üst yüzeyi pürüzlü ve kısa sert tüylüdür. Yenebilen meyveleri
Kaynak: Kara dut

yeşil kenarı hafif dişlidir. Meyve , yuvarlak, orta büyüklükte, kabuğu ince ve hafif pürüzlü olup, ortalama ağırlığı 140-160 gr civarındadır.
Kaynak: Ankara armudu

Aynı sebeplerden yüzeylerde yer alan pürüzlü bölgeler de düzeltilmemelidir. Ek kaynaklar : Günter Bandmann: Der Wandel der Materialbewertung
Kaynak: Malzemelere dürüstlük

Yüzey genelde düz bazen pürüzlü, geniş oluklara ayrılmış, kırmızımsı-soluk kahverengi, bazen sarımsı veya gül rengindedir. Ekzoperidyum
Kaynak: Domalan

Örneğin; kabarık ve pürüzlü yüzey yapısı sayesinde ses ve gürültüyü soğurur. Çınlamayı engeller. Bor madeninin kullanımı sayesinde yanmaz
Kaynak: Cellubor

Dağınık Yansıma:Işık ışınları mat ve pürüzlü bir yüzeye çarptığında her tarafa doğru yansır. Paralellik görülmez. Bu yansımaya dağınık
Kaynak: Işık ve ses

Süslemenin dışında, pürüzlü bir yüzey oluşturması sebebiyle kabza ve pırazvananın daha sıkı tutulmasını sağlarlar. Böylece pin (meguki)
Kaynak: Katana

Bu resimler oldukça detaylıydı, belirgin hassasiyetiyle (özellikle pürüzlü yüzeylere çizdiğinde) resmetti. Onun yüksek detaylı çizimleri
Kaynak: Zdzislaw Beksinski

merada z_0 ≈ 0.03 m, ekim alanında ≈ 0.1-0.25 m ve ormanda ≈ 0.5-1.0 m (1 m üzerindeki değerler çok nadirdir ve aşırı pürüzlü arazileri belirtir).
Kaynak: Kayıt rüzgâr profili

Yeniden basımlar kaba bir görünüşe ve pürüzlü perforeye sahiptiler. Yeni renkler ve değerler 1879 yılında görüldü. 1893 serileri
Kaynak: Romanya'nın posta tarihi ve posta pulları

Yoğurt bilindiği üzere uzun süre ısıtıldığında kesilir ve pürüzlü bir doku verir. tariflerde yemeğin suyundaki pürüzlü doku daha belirgindir
Kaynak: Şiveydiz