ray anlamı Fr.rail
Tren, tramvay gibi taşıtlarda tekerleklerin üzerinde hareket ettiği demir yol: § "
Raylarda yer altından geliyormuş gibi derin bir uğultu..." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 5. § "...
gerideki vagonlar raylardan kurtulup içindekilerle birlikte karlara fırlamıştı." -Adalet Ağaoğlu, Ruh Üşümesi, 84. § "
Rayda yürüyen bir lokomotif gibi yürümesi lazım mı?" -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 185. § "
Mesela istiklal muharebesinden şurada burada yığılıp kalmış hurda demirler, kırık ray ve vagon parçaları, pulluk, saban demiri ve bilmem daha ne şekillerini alıyor." -
Reşat Nuri Güntekin, Balıkesir Muhasebecisi, 25. § "
Cılız beygirler, raylarda vagon dizilerini yanımızdan geçiriyordu." -Ruşen Eşref Ünaydın, Bütün Eserleri, 44. §
"Filhakika klasisizm akla perestiş diye tanımlamak yanlış; klasik kahramanlar sağduyuya uyarlarmış hep, klasik sanat rasyonel sanatmış, ne münasebet." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 60. § "
Önce şehirleşmenin rayına oturtulması lazım, bu da geniş ölçüde sanayileşmeden geçiyor…" -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 12.