Güncel Türkçe Sözlük
redingot anlamı
is. Arkası yırtmaçlı, etekleri uzun, çift sıra düğmeli, resmî erkek ceketi: "Yahya Kemal'in redingotu biraz tozlanmıştı. Şosonları gümüş rengiydi." -A. Ağaoğlu.
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
redingot anlamı Fr.redingote
Arkası yırtmaçlı, etekleri uzun, çift sıra düğmeli, resmî erkek ceketi: § "Kibar, ağırbaşlı, uzun fesli, temiz, kıvrak bıyıklı, redingotlu, dik yakalı avukatlar aldı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 122. § "Ve fart-ı inhinadan redingotun kuyrukları o kadar açılmış ve yere sürüklenmişti ki..." -Peyami Safa, Din, İnkılap, İrtica, 149. § "Uzun kıranta sakallı, siyah redingotlu..." -Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 33. § "Cevval siluetleri yerine, şimdi, siyah redingotlu ve çoğu kırçıl sakallı birtakım bürokratların ürkek, bezgin ve silik gölgeleri kaim olmuştu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 68. § "Kır, sansara benzeyen çehresi tüysüz, gözlerinde camları muhaddeb gözlük olduğu gibi çenesine kadar iliklenmiş bir redingotun arkasında..." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 218. § "Kimi redingotlu, kimi şalvarlı." -Adalet Ağaoğlu, Gece Hayatım, 45. § "Gözlüğümü düzelteyim, retingotumu giyeyim." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 23. § "Redingotlu adamlarla dolu olan odanın eşyası bir kanepe…" -Necip Fazıl Kısakürek, Sultan Vahidüddin, 75. § "Erkeklerin elbise dolaplarında bir silindir şapka ve yakasını güve yemiş bir redingot kilitlidir." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 127. § "Redingot ve kravat kiralar gibi araba kiraladın ha?" -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 27.