rol anlamı Fr.rôle
1. Bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adı: § "
Tiyatrolarında kendileri için güzel roller istiyorlar." -Adalet Ağaoğlu, Sen
türkiye'ninEn Güzel Kazasısın, 50. §
"Bu küçük role razı mısın?" -Peyami Safa, Yalnızız, 8. §
"Ara sıra meclislerde monologlar söylemiş, tek roller temsil edilmişti." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 50. §
"Sözlerini icrasına memur olduğu rolü en ziyade maharetle oynayan aktörün bile imrenecekleri, hayran olacakları bir maharetle söyledi." -Ahmet Midhat Efendi, Mesail-i Muğlaka, 406. §
"Tiyatroda rolleri biter bitmez rahat uyumak için Paris'ten gelen meşhur aktör ve aktrisleri aramgâhlarına mahsus, diğer ciheti amele mahşerine mahal idi." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 141. §
"Ve ilave ediyordu: Bana gelince -nasıl anlatayım bilmem-kendimi karışık bir melodramda bir kalebent rolü almaya zorlanmış." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 64. § "
Kel Kadri birinci rolü oynuyor!" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 370. § "
Onu, bazı yabancı filmlerin baş rolü oynayan ..." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 5. § "
Sonu gelmez bir mihanikiyete indiren bu rolün bıkkınlığını ilan etmişti..." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 98. § ".
.. rollerini ezberliyor…" -Elif Şafak, Mahrem, 127. § "
Sanatçı, daima "iktidar partisi rolünde, mevkiindedir."" -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 14. § "
Küçük bey tutturmuş, yok provalara gelmiyormuşsun, yok rolümü ezberleyemiyormuşum zart zurt." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 248. 2.
mec. Bir işte bir kimse veya şeyin üstüne düşen görev: §
"Yeni Çar Avrupa'nın Rusya'ya karşı olan batıl fikirlerini yenmeye kafi bir azimle karar vermiş görünüyordu, roller değişmişti." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. XI, 234. § "
Klasik eserlerin terbiyede gayet büyük rolleri vardır" -Ziya Gökalp, Halk Klasikleri, 9. § "
…Müslüman olmasına rehberlik etmek gibi büyük rol oynamıştır..." -Ziya Gökalp‘ın Neşredilmemiş Yedi Eseri ve Aile Mektupları, 61. § "
… dünyada ve ülkemizde militarizmin bu boş alanları doldurmada nasıl önemli oranda bir rol…" -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 48. §
"Ebüzziya Tevfik, bu nefi edatının rolüne dair bir kitap yazmaya bile lüzum görmüştü." -Peyami Safa, Osmanlıca-Türkçe-Uydurmaca,, 15. §
"… biri siyasi tarihimizde zamanlarına göre önemli roller oynamış olan devlet ricalinin kişiliklerine…" -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 217. §
"Saatin ve zamanın hayattaki fermana insanüstü rolünü ilk anlayan ve takdir eden Halit ayarcı'dır." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, 34. § "
Türkiye bu işte kendisine verilen rolü beğenmezse…"-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 212. 3.
mec. Gerçek olmayan davranış, gösteriş:§
"… konuşulacak şeylerin lüzumsuzluğu kanaati onu aynı uyuyan hasta rolünde devama sevk etmişti." -
Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 11. § "
Göksel, Matmazel Roz'un evinde Ayşe'nin üstüne saldırırken, Halit Cemil Ayaspaşa'da hâlâ milyoner rolü mü oynuyordu?" -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 104