gün is. 1. Güneş. 2. Güneş ışığı. 3. Gündüz:
"Bütün gün yanında kalırdım." -A. Ağaoğlu. 4. Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre:
"Kız kardeşi üç yıl, bir gün olsun canı sıkılmadan yaşadı Tatvan'da." -N. Cumalı. 5. İçinde bulunulan zaman:
"Aylıkları, günün ihtiyaçları karşısında devede kulak gibi kalıyordu." -R. N. Güntekin. 6. Zaman, sıra:
"Ama şu son günlerde büyük bir ilerleme olmuştu kadında." -A. Kulin. 7. Çağ, devir. 8. İyi yaşanmış zaman:
Zavallı, gün görmedi. 9. Bayram niteliğinde özel gün:
Bugün Fransızların günü imiş. 10. Belirli günlerde ev hanımlarının konuk ağırlamak için yaptıkları toplantı:
Yarın Ayşe Hanım'ın günü. 11. Tarih.