Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

saptamak ne demek?

- 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

saptamak anlamı
(-i) Bir şeyi belirgin kılmak, tespit etmek: "Erotik değil ama toplumu pornografiye sürükleyen koşulları saptıyor." -S. İleri.

Türkçe - İngilizce

saptamak anlamı
fiil
1) determine
2) fix
3) establish
4) state
5) assign
6) appoint
7) peg

saptamak eş anlamlısı

tespit etmek
1) bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirmek, oynamaz duruma getirmek; 2) bir durumu kuşkuya düşürmeyecek biçimde göstermek: "Hayal meyal seçtiklerini isabetle tespit edemezler." -A. Ş. Hisar. 3) belirlemek: "Karargâhtakilerin hiçbiri, yüzü paramparça olmuş bu delikanlının kimliğini tespit edemedi." -İ. O. Anar. 4) sabitlemek.

"saptamak" için örnek kullanımlar

Savcı DNA testi istedi, bebeğin gerçek babasını saptamak için.

The prosecutor asked for a DNA test, to determine the baby's real father.

Kaynak: hurriyet.com.tr

Tek kişilik senaryo içerisinde çalışan "Tagging" özelliği ile bir düşmanı direkt olarak saptamak mümkün.

Working in a single scenario "Tagging" feature directly possible to determine an enemy.

Kaynak: posta.com.tr

Ama görüntüleme teknikleri ile de boyun fıtığının varlığını teyit etmek ve seviyesini saptamak gerekiyor.

But with imaging techniques to confirm the presence of cervical disc and need to determine the level.

Kaynak: cnnturk.com

Anket, kişilerin belli konulardaki tutumlarını, düşünce ve duygularını, önerilerini saptamak üzere yazılı olarak hazırlanmış soru
Kaynak: Anket

Kütleçekimsel mikromercekleme gezegen saptamak için kullanılan gökbilim sel bir yöntemdir. Genelde, gökbilimciler ışık salan (yıldız )
Kaynak: Kütleçekimsel mikromercekleme

Akustik savaş, düşmanın sualtı akustik tayfı nın kullanımını saptamak, bundan istifade etmek, bunu azaltmak veya önlemek için sualtı akustik
Kaynak: Akustik savaş

Sol el kuralı bir manyetik alan içinde akım taşıyan bir iletken üzerindeki kuvvetin yönünü saptamak için geliştirilmiş bir hatırlatma
Kaynak: Sol el kuralı

Bir sanat yapıtının gerçekten, öteden beri yaptığına inanılan sanatçı tarafından yapılıp yapılmadığını belirleyerek özgünlüğünü saptamak,
Kaynak: Sanat tarihi

Geniş bir tanımlama ile, bir rassal değişken, değerleri rassal olan ve bu değerler için bir olasılık dağılımı saptamak imkânı olan bir
Kaynak: Rassal değişken

Patlama anında parlaklıkları, bir gökadanın toplam parlaklığına ulaşabilen Tip Ia SN'lar gökada ötesi uzaklıkları saptamak ve temel
Kaynak: Tip Ia süpernova

Bu tür çözelti ler, asit ya da baz titrasyon unun bitiş noktasını saptamak amacıyla kullanılır. pH belirteçlerini asit, baz, redoks ve
Kaynak: PH belirteci

yürütülmesini sağlamak ve zafere ulaşabilmek için alınacak önlemleri saptamak maksadıyla, çeşitli toplantılar yapmış olup, bu toplantılardan
Kaynak: Atlantik Bildirisi

Her kromozomdaki genleri saptamak, genetik araştırmaların hali hazırda en aktif konusudur. Kromozom 1'de 3.141 gen bulunur. Bu rakam, ilk
Kaynak: Kromozom 1 (insan)

Ayrıca üçlü test yardımı ile diğer bazı anomalileri de saptamak olasıdır. Bebeğin karın duvarı anomalilerinde (gastroşizis , omfalosel ),
Kaynak: Üçlü tarama testi

belirli bir işi, belirli bir çalışma hızıyla yapması için gereken zamanı saptamak amacıyla gerçekleştirilen iş ölçümü tekniklerinden bir tanesidir.
Kaynak: Zaman etüdü

kurallarını saptamak amacı ile bazı devletlerin 21 Nisan- 12 Ağustos 1949 tarihleri arasında bir araya gelerek oluşturdukları uluslararası hukuk.
Kaynak: III. Cenevre Sözleşmesi

yasal dayanakları, yasalara uygunsuzlukları saptamak, ilgili merciler nezdinde uygulama değişiklikleri, modernizasyonu ve harmonizasyonu
Kaynak: Amatör Denizcilik Federasyonu

Eksper, mesleği bir şeyin değerini saptamak, zararın toplamını belirlemek vb. gibi ya da sanat yapıtlarının özgünlüğünü kanıtlayan
Kaynak: Eksper

Yakın Kelimeler

(Tahmin etmek için bir harf girin)