Huzur Sokağı, her bölümüyle ekranlarda
ses getirmeye devam ediyor.
Peace Street, each section of the screens, the sound continues to improve.
Kaynak: stargundem.comŞimdi oradan
ses çıkarmıyorlar, başka mevzulardan çıkarıyorlar.
Now you do not sound there any other issues is to strip.
Kaynak: gazetea24.comAncak
ses algılamasının oldukça başarılı olduğu görülüyordu.
However, the perception of sound seemed to be quite successful.
Kaynak: haberciniz.bizErol Köse sosyal medya üzerinden oldukça fazla
ses getiren bir isim.
Erol Kose through social media pretty much a resounding name.
Kaynak: stargundem.comSes, atmosferde canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir. Fiziksel boyutta
ses, hava katı
Kaynak: Ses gelişen canlı bir varlık, temeli tarih in bilinmeyen dönemlerinde atılmış bir gizli anlaşmalar düzeni,
ses lerden örülmüş toplum sal bir kurum dur
Kaynak: Dil (filoloji)Ses bilgisi ya da fonetik sözcüğü, Yunanca “
ses” anlamında olan phōnḗ sözcüğünden türetilen ve “işitilen, duyulan” anlamına gelen phōnētikós
Kaynak: Ses bilgisi Ses mühendisliği veya
ses teknisyenliği,
ses kayıt, kurgu (mix) ve seslerin reprodüksiyonu gibi konuları içeren meslek dalı.
Kaynak: Ses mühendisliği Bas
ses tipik olarak Fa altı ve Mi arasındaki (bilimsel aralık yazımına göre, F2-E4) seviyelerde bulunur. Bas tonu bağlamında, birçok
Kaynak: Bas (ses)Ses çözücü sayısal
ses i
ses dosyası biçimi ne göre veya
ses aktarım biçimine göre sıkıştıran/kodlayan bir bilgisayar programı dır.
Kaynak: Ses çözücü Ses işlemede eşitleme bir
ses örneğinin frekans zarfını değiştirme işlemidir. Sesi elektronik ortamda akustik olarak şekillendiren
Kaynak: Eşitleme (ses) Kafa sesi veya dış
ses sinemada veya tiyatroda hikâyenin anlatımına katkı sağlamak üzere oyuncuların haricinde arka planda duyulan konuşma
Kaynak: Kafa sesiPop filter ya da
ses filtresi,
ses kayıt stüdyolarında mikrofonla kayıt yaparken oluşan
ses patlamalarını filtrelemek için kullanılan bir
Kaynak: Ses filtresi