alem is. 1. Bayrak. 2. Minare, kubbe, sancak direği vb. yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız veya lale biçiminde süs, ayça.
âlem is. (a:lem) 1.
gök b. Evren. 2. Dünya, cihan:
"İnsan âlemde, hayal ettiği müddetçe yaşar." -Y. K. Beyatlı. 3. Aynı konu ile ilgili kimseler. 4. Bu kimselerin uğraşlarının bütünü:
"Geçen kışın tiyatro, cambazhane âlemlerini uzun uzun tasvir ediyordu." -O. C. Kaygılı. 5. Hayvan veya bitkilerin bütünü:
Hayvanlar âlemi. 6. Durum ve şartlar:
Evlilik âlemi. 7.
zm. Herkes, başkaları:
Bu yaptığından dolayı âleme rezil oldun. 8. Ortam, çevre:
"Fakat onun Türk ve Müslüman dostları hep alafranga ve zengin bir âlemde yaşarlardı." -H. E. Adıvar. 9. Kendine özgü birçok niteliği bulunan şey. 10. Farklı davranış içinde bulunan kimse. 11.
mec. Eğlence:
"O gün evde iki gün önceki araba âlemlerini düşünüyordu." -O. C. Kaygılı.
hilal is. (hila:li, l (ince okunur) 1. Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi, ayça, yeni ay. 2.
esk. Çocukların okuma öğrenmeye başladıklarında satır ve sözleri şaşırmamak için söz üzerinde gezdirdikleri ucu sivri, uzunca bir gösterme aracı.