sıkkın ne demek?
- 2 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
sıkkın anlamı
sf. 1. Çok sıkılmış. 2. Sıkıntılı, bungun.
sf. 1. Çok sıkılmış. 2. Sıkıntılı, bungun.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
sıkkın anlamı
Sıkıcı, bunaltıcı.
Sıkıcı, bunaltıcı.
Çığrı *Dinar -Afyon
sıkkın anlamı
Sıkıntılı, üzgün.
Sıkıntılı, üzgün.
*Bor -Niğde
Ahiköy -Muğla
sıkkın eş anlamlısı
bungun
sf. Sıkıntılı.
sf. Sıkıntılı.
sıkıntılı
sf. 1. Sıkıntısı olan: "Ağrılar kesilmeyince çok sıkıntılı vaziyete düştüm." -R. N. Güntekin. 2. Sıkıntı veren, çileli, kasvetli, meşakkatli, mukassi: "Son birkaç yılındaki oldukça sıkıntılı durumu bir yana bırakılacak olursa maddi bakımdan rahat, ortanın epey üstünde bir hayatı olmuştur." -A. Ş. Hisar.
sf. 1. Sıkıntısı olan: "Ağrılar kesilmeyince çok sıkıntılı vaziyete düştüm." -R. N. Güntekin. 2. Sıkıntı veren, çileli, kasvetli, meşakkatli, mukassi: "Son birkaç yılındaki oldukça sıkıntılı durumu bir yana bırakılacak olursa maddi bakımdan rahat, ortanın epey üstünde bir hayatı olmuştur." -A. Ş. Hisar.
"sıkkın" için örnek kullanımlar
Çünkü moralim bozuk, canım sıkkın bir şeyleri atlatmaya çalışıyorum.
I'm depressed, bored trying to get through things.
Kaynak: ensonhaber.comAşağılanan ve kovulan Charlie, canı sıkkın bir halde limanda dolaşırken Edna' nın babasının gemisindeki kaptana rastlar ve para kazanmak
Kaynak: Shanghaied (film, 1915)
Kaynak: Shanghaied (film, 1915)
Franny sıkkın görünmekte, üniversite eğitiminin önemini sorgulamakta ve Lane'in arkadaşlarının değerini tartmaktadır. Hiçbir şey yemez,
Kaynak: Franny ve Zooey
Kaynak: Franny ve Zooey
Ne zaman canım sıkkın olsa bir Elvis şarkısı dinler ve çok iyi hissederdim. Paul McCartney Elvis'i duyana kadar hiçbir şey beni bu denli
Kaynak: Elvis Presley
Kaynak: Elvis Presley
