Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

sıkmak ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

Divanü Lügati't-Türk

sıkmak anlamı
sıkmak

Güncel Türkçe Sözlük

sıkmak, -ar anlamı
(-i) 1. Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak: "Yalnız kalan kadın titriyor, hıçkırarak kucağındaki yavrusunu sıkıyor." -Ö. Seyfettin. 2. Bir şeyin suyunu, yağını, sıvı kısmını basınçla çıkarıp akıtmak: Limon sıkmak. Üzüm sıkmak. 3. Dar gelmek: "Belimi sıktı kemer." -Halk türküsü. 4. Basınçlı bir araçla fışkırtmak, püskürtmek: Yangına su sıkmak. 5. Silahla ateş etmek: "Küçük hanım, tabancayı kalbine sıkmak istemiş." -H. R. Gürpınar. 6. Baskı altına almak, üzmek, bunaltmak, zorlamak: Çocuğu çok sıkıyorlar. 7. mec. Sıkıntı vermek: "... ihtimal inanmayacaksınız. Fakat ben sizi sıkmamak için uzatmayarak anlatacağım." -Ö. Seyfettin. 8. mec. Yalan söylemek.

Türkçe - İngilizce

sıkmak anlamı
fiil
1) squeeze
2) tighten
3) bore
4) constrict
5) clench
6) bother
7) press
8) press
9) ream
10) depress
11) pinch
12) pressurize
13) cumber
14) make fast
15) oppress
16) mope
17) distress
18) pull on
19) ream out
20) hold tight
21) grip
22) give the willies
23) chivy
24) strangulate
25) straiten
26) ail
27) chevy
28) chivvy
29) crush
30) constipate
31) load
32) jam
33) irk
34) incommode
35) hatchel
36) harass
37) extrude

sıkmak eş anlamlısı

püskürtmek
(-i) 1. Püskürme işini yaptırmak. 2. Hızla ve savurtarak çıkarmak. 3. Fışkırtmak: "Kardeşimle ben birbirimizin suratına iğde tozları püskürterek güldük." -E. Şafak. 4. mec. Geri dönmek zorunda bırakmak: "Düşmanı hem de kanadı kırık hâlimizle, hangi güçle geri püskürttük?" -H. Taner.
zorlamak
(-i) 1. Birine bir şey yaptırmak amacıyla güç kullanmak, boyun eğdirmeye çalışmak, zor kullanmak, mecbur etmek: "Bir realite hissi ile değil, bir tarih hissi ile kendimizi zorluyorduk." -F. R. Atay. 2. Açılması, kırılması, sökülmesi gereken şeyler için güç kullanmak: Gece kapıyı zorlamışlar. 3. (nsz) Üstelemek, ısrar etmek: "Bütün köylü zorladı da bu sefer izin alabildi." -Ö. Seyfettin.

"sıkmak" için örnek kullanımlar

Yani Selçuk'un dün akşam ben gırtlağını sıkmak istedim ya!
So I wanted to Selçuk, yesterday evening I squeeze your throat!
Kaynak: sporx.com
Ayrıca meyvelerin sularını sıkmak yerine kendilerini tüketmek daha sağlıklıdır.
In addition, rather than squeeze fruit juices are healthier than they consume.
Kaynak: ivillage.mynet.com
Euro liderlerleri daha fazla kemer sıkmak istiyor.
Euro leaders want to tighten the belt more.
Kaynak: sonhaber.nl
Ben kendimi fazla sıkmak ve üzmek istemiyorum.
I do not want to hurt myself to squeeze and more.
Kaynak: ajansspor.com
Cendere , Bir şeyi sıkmak, ezmek gibi işlerde kullanılan düzenek. Cendere , Mecaz anlamda manevi baskı. Cendere , Adıyamanda tek kemerli
Kaynak: Cendere
Dizinin final bölümünde Aslı'nın Cem'den hamile olduğunu öğrenince Aslı'nın ayağına sıkmak için düğünü basar ve polis tarafından
Kaynak: Osman Koçarslanlı
Yiyeceğe verilen "sıkma" ismi, saçta pişirilip içine iç malzemesi konan bazlamaların yuvarlatılıp ve sıkmak suretiyle yapılmasındandır.
Kaynak: Sıkma
Tarihisimli kitabında, Hasan Tahsin'in İzmir'de ilk kurşunu sıkmadığını, bir kavmin kurşun sıkmak için Hasan Tahsin'i beklemeyeceğini yazmıştır.
Kaynak: Hasan Tahsin
Etrafında bulunan saraylılara elini sıkmak için uzatır, ama hiçbiri elini sıkmayı kabul etmez. Tam o sırada Renato gelir ve Riccardo'nun
Kaynak: Maskeli Balo
Film Hakkında Notlar : Tabii onun boğazını sıkmak için. Filmin eziyetli ve kaotik çekim öyküsü Burden of Dreams (Rüyaların Yükü) adlı bir
Kaynak: Fitzcarraldo (film)
Kültür : Düğünlerde silah sıkmak adettir. Düğünler 4 gün sürer pazar günü sona erer. Okumuş nüfusun yanında serbest meslek grubu da fazladır
Kaynak: Dilciler, Pınarbaşı
aşırı bozguncu ve kışkırtıcı sözleriyle, Führer 'in beynine kurşun sıkmak, askerlerimizin kasap olduğunu söylemek kadar ileriye götürmüştür.
Kaynak: Hayat Kıvılcımı (roman)
Rakip firmaların dükkânlarına zarar vermek (zehirli gaz sıkmak, dükkâna bomba yerleştirmek vs ) Her türlü olasılığa karşı kendinisi
Kaynak: Pizza Tycoon
Heykel Don Juan'ın elini sıkmak istemiş ve Don Juan elini uzattığında heykel onu Cehenneme sürüklemiştir. Ayrıca çapkınlık üzere zamanımızda
Kaynak: Don Juan
Kültür: Düğünlerde silah sıkmak had safhadadır. yalnız sadece kızıldere köyüne mahsus kendi aralarında şerbet dedikleri düğüne bir veya iki
Kaynak: Kızıldere, Kırıkkale
Maçtan sonra face(iyi adam) olma sinyalleri verdi.Jeff Hardy 'nin elini sıkmak istese de teklifi geri çevrildi. Bir sonraki TNA şovunda Jeff
Kaynak: Ken Kennedy
kemik kalıntıları tugla parcaları ve iki adet degirmen taşı-zeytin sıkmak içinde kullanılmış olabilir)kimlerin ve ne zaman yaşadıklarına
Kaynak: Gündoğan, Köşk
Açık seçik (doğrudan) kabadayılık: Boğazını sıkmak: Yumruk atmak ve tekmelemek: Dayak atmak: Kesici veya delici bir aletle yaralamak.
Kaynak: Kabadayılık
ümüğünü sıkmak -hasmını rakibini tuş etmek gibi bir deyim olarak kullanılır. yil - rüzğar. yıldızname - din adamlarının baktıkları bir tür fal
Kaynak: Küpeli, Özvatan
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.