Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

sivil ne demek?

 - 4 sözlük, 6 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

sivil anlamı
sf. 1. Askerî olmayan: Sivil savunma. 2. Asker sınıfından olmayan (kimse). 3. Özel bir biçimde olmayan, üniforma olmayan (giysi): "Arkasında siyah şayaktan bir sivil elbise vardı." -R. N. Güntekin. 4. Üniforma veya özel giysi giymemiş olan (kimse): "Çoğunlukla sivil insanları yadırgardım." -F. R. Atay. 5. is. Resmî olmayan giysi: Bugün sivilleri giyip dolaşacağım. "Hatta mektebi bitirebilmesinde biricik amil, bir avukatın yazıhanesinde saklı sivillerini giydi ve fırladılar." -N. F. Kısakürek. 6. is. Sivil polis. 7. argo Çıplak, çırılçıplak.

Türkçe - İngilizce

sivil anlamı
sıfat
1) civil
2) civilian
3) secular
4) unmilitary
isim
1) civilian

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

sivil anlamı Fr.civil
1. Askerî olmayan.§ "... lacivert sivil elbisesi ile girerken ilk gördüğümde ise onda, askerlikle ilgisi yok sanılacak derecede bir sadelik vardı." -Ruşen Eşref Ünaydın, Röportajlar II, 58. § "Sivilde ne iş yaptığımı, makine mühendisi olduğumu söyledim mareşalim." -Reşat Nuri Güntekin, Tanrı Dağı Ziyafeti, 134. § "Mütarekede hemen hemen bir lokma ekmeye muhtaç hâlde sivil hayata döndüğü vakit başvurduğu bütün kapıların yüzünü kapandığını görünce..." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 96. § "… ama niyetlerinin kalmak olmadığını doksan gün içinde seçimleri yapıp iktidarı sivillere bırakacaklarını söylüyorlar, …-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 67. 2. Asker sınıfından olmayan (kimse): § "O zaman, bir izci oymağına benzer bu sportmen kıyafetli sivilin, sol elindeki bastonu, kılıç gibi, gövdesine yapışık tutarak…" -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar III, 28. § "Askerden, sivilden tereffu ve terakki ihtiyacında bulunan reisenin muşmula mı, üvez mi olacağına bakar mı?." -Ahmet Midhat Efendi, Jön Türk, 87. § "Ne sivil, ne asker bürokrat olan…" -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 39. 3. Özel bir biçimde olmayan, üniforma olmayan (giysi): § "… daha eşikte sille tokada, tekmeye başlayan sivil giyimli adamınki kadar gücü kalmadığı anlaşılıyor." -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 154. 4. Üniforma veya özel giysi giymemiş olan (kimse): § "Sağdaki kapıdan birinci sivil memur girer." -Necip Fazıl Kısakürek, Bir Adam Yaratmak, 118. § "Rejisörleri, sivil komiserleri, pezevenkleri, gazetecileri…" -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 97. 5. Sivil polis: § "Beyefendi, dedi, aşağıya bir sivil memur geldi." -Peyami Safa, Yalnızız, 123. § Sivillerle polisler içeri daldılar." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 207. § "Acaba bizim hesabımıza çalışan bir hafiye veya bir sivil polis mi?" -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 20. § "Bir müddet Tahir dolaşır sivil memur kapıdan girer." -Reşat Nuri Güntekin, Balıkesir Muhasebecisi, 38. § "İçeri giren sivil memura: Al şu Jurnalı… Beyleri Galata Sarayına götür." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 230. 6. argo Çıplak, çırçıplak.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

sivil anlamı
1.Siğil. 2.Sivilce.
sivil anlamı
< Fr. civil: sivil. || sivel
sivil anlamı
El derisinde oluşan küçük ur

Ordu

sivil eş anlamlısı

çıplak
is. 1. Soyunmuş durumda olan vücudun resmi, nü. 2. sf. Üstünde bulunması gereken giysi, örtü vb. bulunmayan, üryan, nü, cıbıl, cıbıldak: "Kız, çıplak tabanlarını bozuk yolda şaplata şaplata köyün içerisine doğru uzaklaştı." -E. E. Talu. 3. sf. Saçsız (baş). 4. sf. Üzerinde yaprak olmayan: "Irmağın başında kocaman, çıplak bir tek kavak vardı." -H. E. Adıvar. 5. sf. İçinde gerekli eşya bulunmayan: "Ankara tepelerinin birinde, boz renkli bir binanın çıplak ve dar bir odasında onunla karşı karşıyayız." -Y. K. Karaosmanoğlu. 6. sf. mec. Yoksul (kimse): "Askerliğini yapmamış, beş parasız, çıplak bir Cemal'in nesi vardı evlenilecek?" -N. Cumalı. 7. sf. mec. Yalın, süssüz: Çıplak bir anlatım.
çırçıplak
sf. (çı'rçıplak) Çırılçıplak: "Hasta binlerle, bakan yok; diriler çırçıplak / Ölüler kaskatı olmuş, hani kim kaldıracak?" -M. A. Ersoy.

"sivil" için örnek kullanımlar

Burada sivil toplum örgütlerine önemli görevler düşüyor.
Here, an important role of civil society organizations is falling.
Kaynak: haberler.com
Sivil toplum örgütleriyle bunu halletmeye çalışacağız.
Civil society organizations will try to settle it.
Kaynak: haberler.com
Sonunda elde ettiği sivil giysilerle dağdan iner.
Obtained at the end of the mountain descends civilian clothes.
Kaynak: spothaber.com
Tüm gelişmiş ülkelerde üretim planları sivil toplum örgütleri tarafından yönlendirilmektedir.
Production plans are directed by non-governmental organizations in all developed countries.
Kaynak: haberciniz.biz
Doğa durumu düşünürleri devleti üçüncü şahıs gibi algıladı, sivil toplum-politik toplum ikiliği doğdu. Hegel, Marx , Gramsci 'de sivil
Kaynak: Sivil toplum
Sivil savunma, savaş silahlarının cephe gerisine uzanan etkileri gözönüne alınarak, I. Dünya Savaşı 'ndan sonra sivil halkın bu silahların
Kaynak: Sivil savunma
Sivil haklar, her ülke de yaşayan insanların yasa lara dayanarak sahip olduğu hak lar. dan daha kapsamlı olan sivil haklar, doğal haklar ın
Kaynak: Sivil haklar
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), Türkiye'de sivil hava yolları kurmak ve bu yolda taşıma yapmak üzere görevlendirilir.
Kaynak: T.C. Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
Tarihsel olarak, sivil haklar hareketi dünya çapında toplumsal huzursuzluk ların ve halk ayaklanmalarının yaşandığı yaklaşık yirmi yıllık
Kaynak: Sivil haklar hareketi
ABD 'deki sivil haklar hareketi (1955 - 1968) ırk ayrımı sistemini muhafaza eden yasaları feshettirerek Siyah Amerikalılar için sivil
Kaynak: Afroamerikan sivil haklar hareketi
İç savaş, veya sivil savaş bir devlet ile o ülkenin kendi içinde herhangi bir bölgeyi kontrolü altında bulunduran politik grupların
Kaynak: İç savaş
Medeni birliktelik ya da sivil birliktelik (İngilizce de "civil union", "civil partnership" ya da "registered partnership" isimleri ile
Kaynak: Medeni birliktelik

Yakın Kelimeler

(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.