sivri ne demek?
- 7 sözlük, 12 sonuç.BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü
sivri anlamı İng. peak Alm. Spitze Fr. pic
Genç dağlık kitlelerde ince uçla son bulan tepelere verilen ad.
Genç dağlık kitlelerde ince uçla son bulan tepelere verilen ad.
BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
sivri anlamı Lat.Sarda sarda
Palamut.
Palamut.
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
sivri anlamı
Teneke üzerinde çizgi çizmek için kullanılan çelik kalem. (Kırklareli)
Teneke üzerinde çizgi çizmek için kullanılan çelik kalem. (Kırklareli)
Güncel Türkçe Sözlük
sivri anlamı
sf. 1. Ucu keskin ve batıcı olan: "Sivri gagasından kelimeler çıkarken sanki birer ok oluyordu." -Ö. Seyfettin. 2. Ucuna doğru gittikçe incelen: "Aşağıda gördüğümüz dik ve sivri bir binanın üst katında çay içmeye gideceğiz." -F. R. Atay. 3. is. hay. b. Palamut. 4. mec. Genel tutumun veya geleneklerin dışında kalan, göze batıcı özelliği olan, aşırı: Sivri uçlar. Sivri bir adam.
sf. 1. Ucu keskin ve batıcı olan: "Sivri gagasından kelimeler çıkarken sanki birer ok oluyordu." -Ö. Seyfettin. 2. Ucuna doğru gittikçe incelen: "Aşağıda gördüğümüz dik ve sivri bir binanın üst katında çay içmeye gideceğiz." -F. R. Atay. 3. is. hay. b. Palamut. 4. mec. Genel tutumun veya geleneklerin dışında kalan, göze batıcı özelliği olan, aşırı: Sivri uçlar. Sivri bir adam.
Türkçe - İngilizce
sivri anlamı
sıfat
1) pointed
2) sharp
3) acute
4) jagged
5) sharp pointed
6) edged
7) beaked
8) spired
9) nipping
10) pungent
11) spiry
12) spinous
13) spinose
sıfat
1) pointed
2) sharp
3) acute
4) jagged
5) sharp pointed
6) edged
7) beaked
8) spired
9) nipping
10) pungent
11) spiry
12) spinous
13) spinose
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
sivri anlamı
Sivrisinek.
Sivrisinek.
-Samsun
sivri anlamı
Bir çeşit palamut
Bir çeşit palamut
-İstanbul
sivri anlamı
Kazma.
Kazma.
Gönen -Isparta
*Bozdoğan -Aydın
*Milas -Muğla
sivri anlamı
Sivri || sirbi
Sivri || sirbi
Erzurum
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Sivri anlamı
Tokat ili, Yeşilyurt ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Tokat ili, Yeşilyurt ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Sivri anlamı
Yozgat ili, Sorgun ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Yozgat ili, Sorgun ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
sivri eş anlamlısı
aşırı
sf. 1. Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın: "Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir." -O. Rifat. 2. Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem. 3. Gereğinden fazla, çok: "Talihin aşırısı da insanı eninde sonunda aptallaştırdığından sonuç aynı kapıya çıkardı." -E. Şafak. 4. zf. Ötede, ötesinde: İki ev aşırı. 5. zf. Gereğinden fazla olarak, çokça: "Kadın aşırı boyanmıştı, adamın yüzü solgundu." -Y. Atılgan.
sf. 1. Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın: "Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir." -O. Rifat. 2. Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem. 3. Gereğinden fazla, çok: "Talihin aşırısı da insanı eninde sonunda aptallaştırdığından sonuç aynı kapıya çıkardı." -E. Şafak. 4. zf. Ötede, ötesinde: İki ev aşırı. 5. zf. Gereğinden fazla olarak, çokça: "Kadın aşırı boyanmıştı, adamın yüzü solgundu." -Y. Atılgan.
palamut
(I) is. hay. b. Uskumrugillerden, ortalama 1 veya 2 kg gelen, eti esmer, büyüklüğüne göre "çingene palamudu, torik, sivri, altıparmak, piçuta" adlarını alan, pulsuz bir balık, sivri (Pelamys sarda): "Lüfer varken palamut yenir mi, diye çıkıştım." -A. Rasim.
(I) is. hay. b. Uskumrugillerden, ortalama 1 veya 2 kg gelen, eti esmer, büyüklüğüne göre "çingene palamudu, torik, sivri, altıparmak, piçuta" adlarını alan, pulsuz bir balık, sivri (Pelamys sarda): "Lüfer varken palamut yenir mi, diye çıkıştım." -A. Rasim.
palamut
(II) is. bit. b. Yurdumuzda yetişen meşe türlerinin uzunca, fındığa benzeyen, sert ve pürüzlü, bir yüksük içinde bulunan, tanen bakımından zengin meyvesi, pelit.
(II) is. bit. b. Yurdumuzda yetişen meşe türlerinin uzunca, fındığa benzeyen, sert ve pürüzlü, bir yüksük içinde bulunan, tanen bakımından zengin meyvesi, pelit.
palamut
(III) is. argo Rulo biçiminde hazırlanmış kopya.
(III) is. argo Rulo biçiminde hazırlanmış kopya.
"sivri" için örnek kullanımlar
Şubat'ın zam şampiyonu yüzde 42.43'lük artışla sivri biber oldu.
February at 42.43 percent hike champion percent increase was pepper.
Kaynak: takvim.com.tr* Benim demeç verme şeklim biraz sivri oluyor, hemen ceza alıyorum.
* Is a sharp way of making my statement, I get almost criminal.
Kaynak: spothaber.comBu arada Sivri biber, Şubat ayının zam şampiyonu oldu.
In the meantime, long green pepper, became the champion of hike in the month of February.
Kaynak: gunes.comŞubatta en yüksek fiyat artışı TÜFE'de yüzde 42.43 ile sivri biberde tespit edildi.
The highest price increase in February, with 42.43 per cent of the CPI was pointed pepper.
Kaynak: ekonomi.milliyet.com.trSivri, Yozgat ilinin Sorgun ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: Köyün adı yan tarafinda bulunan sivri denilen tepeden alinmistir.
Kaynak: Sivri, Sorgun
Kaynak: Sivri, Sorgun
Fil sivri fareleri, Afrotheria üst takım ının monotipik Macroscelidea takımının tek familya sı olan Macroscelididae türlerinin ortak
Kaynak: Fil sivri fareleri
Kaynak: Fil sivri fareleri
Cüce sivri fare (Suncus etruscus), sivri faregiller (Soricidae) familya sından ağırlığı sadece 2 gram olan, bilinen en küçük böcekçil
Kaynak: Cüce sivri fare
Kaynak: Cüce sivri fare
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
