skolastik anlamı Fr.scolastique
1. İnanç ve bilgiyi kiliseyle, özellikle Aristoteles'in bilimsel
sistemini uyumlu bir biçimde birleştirmeye çalışan Orta Çağ felsefesi: § "
Tabi Tanzimat bizi kurûn-ı vustâdan, skolastik zihniyetten ve skolastik edebiyattan kurtardı." -Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 140. §
"Dörtlü ve sekizli sınıflandırmalar Çin'de skolastik felsefenin, dinsel falnamelerin ve geleneksel mantığın esasını oluşturur." -Ziya Gökalp, Türk Uygarlığı Tarihi, 31. § "
Buna pek yanlış olarak skolastik diyoruz." -Peyami Safa, Osmanlıca-Türkçe-Uydurmaca,, 37. § "
Kilitleyen skolastik ve apıştıran mistik (zorlama akıl ve uydurma sırrîlik)…" -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 98. § "
Bunun içinde milletçe mistik ve skolastik düşünce sistemine bir an önce geldiği yere gönderip Garbın yapıcı, tartışıcı, yaratıcı ve araştırıcı düşünce sistemini benimsememiz gerekiyor." -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 35. 2. Bu felsefe ile ilgili olan: §
"Onlar da tahttan indirdikleri skolastikler gibi, lafza, emsale esirdirler." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 88. § "
…Tanrı'nın varlığını kanıtlamak için elimizde o skolâstik saçmalarda başka kanıt kalmadı." -Orhan Pamuk
, Sessiz Ev, 68. 3.
mec. Orta Çağ yöntemlerine uygun, eski.