Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
somya anlamı Fr.sommier
Şilteyi taşımaya ve ona esneklik vermeye yarayan, yaylarla donatılmış kerevet: § "Eski bir somyada zıplar ve çimdiklenir gibi gayet rahatsız, gayet sarsıntılı gidiyoruz." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. 13, 83. § "Somyalı, sobalı, eski tip bir apartman katı." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar (Evcilik Oyunu, Tombala, Çatıdaki Çatlak), 109. § "Her kımıldanışta, somyanın demirleri, yürek tırmalayıcı birtakım seslerle gıcırdıyor." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 39. § "Üstünde yatan adamın somyaya geçen vücut kabartısına bakarak saatlerce uykuyu kovalayışım…" -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 67. § "Yüksek ve rahat somyalıydı." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 454.