Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

sosyete ne demek?

 - 5 sözlük, 5 sonuç.

BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü

sosyete anlamı İng. society Lat.societas: sosyete Alm.Geselschaft Fr. société
An, karınca, termit sosyeteleri gibi toplu hâlde ve iş bölümü yaparak yaşayan organizmalar grubu. Cemiyet.

BSTS / Zooloji Terimleri Sözlüğü

sosyete anlamı İng. society Osm. cemiyet Lat.societas Alm. Gesellschaft Fr.société
Topluluk yapan organizmalar grubu; arı, karınca sosyeteleri

Güncel Türkçe Sözlük

sosyete anlamı
is. 1. Bir topluluktaki gelir düzeyi yüksek ve kendilerine özgü yaşama biçimleri olan topluluk: "Sosyetede bir kişinin etrafına toplanmak, öteki misafirleri açıkta bırakmak ayıptır." -P. Safa. 2. esk. Topluluk, toplum, cemiyet: "Sosyetemizde yerli zenginlerden bazıları ve birkaç İstanbullu büyük memur ailesi vardı." -R. N. Güntekin.

Türkçe - İngilizce

sosyete anlamı
isim
1) society
2) high society
3) polite society
4) the people of quality
sıfat
1) leisured

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

sosyete anlamı Fr.société
1. Topluluk, toplum, cemiyet: § "Bizde ise bir sosyete (cemiyette) parlayabilecek kadın bilkülliye nevadirdendir." -Ahmet Midhat Efendi, Jön Türk, 89. § "… ben de şimdilik vatandaşlarıma modern sosyetenin kaide ve inceliklerini öğretmekle meşgul olacağım." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 31. § "Çocuklar yıllardan beri okullarda toplum demeğe alıştılar, birçok yazarlarımız toplum'u kullandılar, onu beğenmiyenler de Frenkçe société tilciğini eciş-bücüş bir kılığa sokup sosyete dediler." -Nurullah Ataç, Diyelim, 44. § "… sosyete yosması; menkul kıymetler borsasını alt üst eden, Orson Welles bozması sanayici…" -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 167. 2. Bir topluluktaki gelir düzeyi yüksek ve kendilerine özgü yaşama biçimleri olan topluluk: § "Sosyetede bir kişinin etrafına toplanmak, öteki misafirleri açıkta bırakmak ayıptır." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 44. § "Tiyatro, sinema, bar, randevuevi, vesikalı ev, balo, salon, sosyete, ünyon…" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 327. § "Etrafındaki sosyete zariflerini dinler gibi yapıyor." -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 50. § "Pera sosyetesinin olmazsa olmazları…" -Elif Şafak, Mahrem, 37.

sosyete eş anlamlısı

cemiyet
is. 1. Dernek: "Gazi'nin reisliği altında bir Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti var." -E. İ. Benice. 2. esk. Düğün: "Bohçacı hanım, cemiyetin nerede olacağını öğrenip yarın haber getirmeyi vadetmişti." -S. M. Alus. 3. esk. Bir olayı veya kişiyi kutlamak amacıyla bir araya gelen topluluk: "Bir hafta olmazdı ki bir mektebe başlama, bir sünnet, bir düğün, bir lohusa cemiyeti görmeyelim." -Ö. Seyfettin. 4. esk. Yüksek sosyete. 5. ed. Birbirine uygun veya zıt anlamlı kelimeleri tenasüp, tezat sanatları yoluyla bir araya getirme. 6. top. b. Toplum.
topluluk
is. 1. Nitelikleri bakımından bir bütün oluşturan kimselerin hepsi, toplum, camia, cemiyet: "Bu müşterek duygu ve anlayış birçok zevkleri birleştirir ve bir topluluk meydana getirirdi." -A. Ş. Hisar. 2. Aynı yerde bulunan insan kalabalığı. 3. Vücudun dolgun olma durumu. 4. Sanatçı grubu. 5. müz. Müzik eserlerini birden fazla ses veya sazla seslendirmek için oluşturulan grup, ansambl: "Çok sayıda amatör topluluk sahneledi Nalınlar'ı." -N. Cumalı.
toplum
is. top. b. 1. Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet: İlkel toplum. 2. Topluluk.

"sosyete" için örnek kullanımlar

Bu sosyete hayatı da bu şekilde biter.
This is the life of society ends up this way.
Kaynak: ekoayrinti.com
Sokak çocuklarının tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bir merkez için sosyete ve sanat dünyası el ele verdi.
To meet all the needs of street children in the society and the art world for a head hands.
Kaynak: haber.stargazete.com
Önceki akşam Edition Hotel'de düzenlenen özel davete sanat ve sosyete dünyasından birçok ünlü isim katıldı.
Held at the hotel earlier in the evening edition special invitation attended many famous names from the world of art and society.
Kaynak: ankarahaber.com
Sosyete takımı değiliz.
Society are not set.
Kaynak: spor.gazetevatan.com
Margaret Brown (18 Temmuz 1867 - 26 Ekim 1932), Amerikalı bir sosyete üyesi, hayırsever ve aktivistti. RMS Titanic 'in 1912 yılında batışı
Kaynak: Margaret Brown
İsminin anlamı: Osmanlıca'da bugünkü sosyete yerine Şehrek kelimesi kullanılırmış. Burada ikamet edenler de zengin insanlarmış.
Kaynak: Şehreküstü, Bursa
Etleri çok sevildiği için ve havyar ı sosyete delikatesi sayıldığı için Somon balıklarının yüksek ticari değerleri vardır. Tarih
Kaynak: Sombalığı
Örneğin magazin sözcüğü Türkçe de başlıca "sosyete haberleri" anlamında kullanılırken İngilizce magazine sözcüğü şarjör ve dergi
Kaynak: Yalancı eşdeğer
23 Mart 1891), evi dönemin edebiyat çevresinin toplanma yeri olan sosyete mensubu, şair , yazar ve öğretmen. Bennington , Vermont 'ta Anne
Kaynak: Anne Lynch Botta
Wallis Simpson, daha sonraları Windsor Düşesi (doğum adı: Bessie Wallis Warfield; 19 Haziran 1896 - 24 Nisan 1986), Amerikan bir sosyete
Kaynak: Wallis Simpson
Örneğin, kariyerinin henüz başlarındayken Madam X'in Portresi isimli tabloyu sosyete ressamı olarak ününü pekiştirmek amacıyla yapmıştı.
Kaynak: John Singer Sargent
Konusu 2. Dünya Savaşı 'nın son yıllarında yukarı Manhattan 'da sosyete çevresinde geçer ve genç bir yazarla çekici, hüzünlü, gizemli,
Kaynak: Tiffany'de Kahvaltı (roman)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.