azarlamak
(-i) Kırıcı ve sert söz söylemek, paylamak, tekdir etmek.

çıkışmak
(-e) 1. Bir kimseye hoşa gitmeyen bir davranışından dolayı sert sözler söylemek, azarlamak: "Ben de ona bile bile sert çıkıştım" -A. Kabaklı. 2. (nsz) Yeter olmak, yetmek: Param çıkışmadığı için arkadaşımdan borç aldım.

eleştirmek
(-i) Bir düşünceyi, bir eseri, bir yargıyı inceleyerek doğruluk veya yanlışlığını ortaya çıkarmak ve gerçek değerini belirtmek, tenkit etmek.

sızlanmak
(nsz) Kendine yapılan bir haksızlığı, kendisini tedirgin eden bir durumu, çare bulması veya sadece sıkıntısına ortak olması için karşısındakine anlatmak, yakınmak, şikâyet etmek, şekva etmek, tazallüm etmek: "Yandaki evin gelini geceleri sabahlara kadar, sabahtan da akşama kadar sızlanıyordu" -A. Kutlu.

yakınmak
(I) (nsz) Kına, yakı vb.ni vücudun bir yerine sürmek, koymak: Kına yakınmak.

yakınmak
(II) (nsz) Sızlanmak, sızlanarak anlatmak, şikâyet etmek: "Onların taklitlerini yapar, gönüllerinde hiçbir titreşim bulunmayışından kendine yakınırdı." -Ç. Altan.

Genelde bir Noel şarkısı olarak kullanılsa da, aslında Şükran Günü 'nde söylenmek için yazılmıştır.
Kaynak: Jingle Bells

Destan biva (kısa saplı Japon lavtası) eşliğinde şarkı olarak söylenmek üzere manzum düzyazı biçiminde yazılmıştır. Konusu: Konusunu, Taira
Kaynak: Heike monogatari

Denemenin paragraflara bölünmesi, söylenmek istenilenin kolay ve açık bir biçimde ortaya koyulmasını sağlar. Deneme Fransız yazar Montaigne
Kaynak: Deneme (edebiyat)

Asıl söylenmek istenen düşünce 3. veya 4. dizede ortaya çıkar. 5. Genelde mahlas sız şiirlerdir. 6. Rübai Edebiyatımıza İran Edebiyatı ndan
Kaynak: Rubai

çarpıtıldığını sadece kasetlerin bazı bölümlerin alındığını, asıl söylenmek istediğinin kasetlerdeki sözlerinden farklı olduğunu ifade etti
Kaynak: Gülen Davası

Kendisi asla taşıdığı bir pakete bakmaz ve kime taşıdığını da kendisine söylenmek istense bile asla ve asla sormaz. Her zaman bu
Kaynak: Taşıyıcı (film)

Motto sözcüğü İtalyanca 'dan gelir ve kökeni Latince muttire yani "mırıldanmak, söylenmek" anlamındadır. Motto, tanımlayıcı bir deyişin
Kaynak: Slogan

Bu günlerde bütün akraba ve tanıdıkların hediyeleri, verenin adı söylenmek kaydıyla davetlilere gösterilir. Düğünün başlaması sokak sokak
Kaynak: Yapıldak, Çanakkale

Bu günlerde bütün akraba ve tanıdıkların hediyeleri, verenin adı söylenmek kaydıyla davetlilere gösterilir. Düğünün başlaması sokak sokak
Kaynak: Dümrek, Çanakkale

Karacaören Sözlüğü ! : soghranmak | mırıldanmak, söylenmek | sohu | bulgur dövelen ortası oyuk taş | sufa | kiler | sumsuk | yumruk |
Kaynak: Karacaören, Boztepe

ad 125 dil doğru değilse, o zaman söylenen şey, söylenmek istenen şey olmaz. O zaman yapılması gereken yapılmaz ve eğer işler yapılmadan
Kaynak: Yi Çing

Birçok şiir, eğitimsiz insanlara gezgin jongleur lerce (jonklör) söylenmek ya da oynanmak içindi. Zaman içinde, iki ana şiir tarzı ortaya
Kaynak: Fransız edebiyatı

Bununla söylenmek istenen şudur: Bir tankın hedefe saldırabileceği maksimum uzaklık, hareket eden hedeflere saldırı yeteneği, birden çok
Kaynak: Tank