statü ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
statü anlamı
is. 1. Bir kimsenin, bir kurum veya bir toplum içindeki durumu. 2. Kadro bakımından bağlı olduğu durum, pozisyon: "Kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri siyasi partilere giremezler." -Anayasa. 3. Tüzük. 4. Heykel: "Köyün evlerinin toprağından yapılmış, canlı, ilkel bir statü düşündüm." -H. E. Adıvar.
is. 1. Bir kimsenin, bir kurum veya bir toplum içindeki durumu. 2. Kadro bakımından bağlı olduğu durum, pozisyon: "Kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri siyasi partilere giremezler." -Anayasa. 3. Tüzük. 4. Heykel: "Köyün evlerinin toprağından yapılmış, canlı, ilkel bir statü düşündüm." -H. E. Adıvar.
Türkçe - İngilizce
statü anlamı
isim
1) statue
2) status
3) statute
4) position
5) place
isim
1) statue
2) status
3) statute
4) position
5) place
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
statü anlamı Fr.statute
1. Bir topluluk veya bir toplum içinde bir kimsenin durumu veya kazandığı saygınlık. § "… Kürtlere bu statü verilmiştir…" -Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 125. 2. Kadro bakımından bağlı olduğu durum, pozisyon. 3. Tüzük. 4. Heykel.
1. Bir topluluk veya bir toplum içinde bir kimsenin durumu veya kazandığı saygınlık. § "… Kürtlere bu statü verilmiştir…" -Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 125. 2. Kadro bakımından bağlı olduğu durum, pozisyon. 3. Tüzük. 4. Heykel.
statü eş anlamlısı
heykel
is. Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü: "Harabenin ortasında bir Afrodit heykeli bulunduğunu hayal meyal hatırlıyor." -R. H. Karay.
is. Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü: "Harabenin ortasında bir Afrodit heykeli bulunduğunu hayal meyal hatırlıyor." -R. H. Karay.
pozisyon
is. 1. Konum. 2. Durum.
is. 1. Konum. 2. Durum.
tüzük
is. Herhangi bir kurumun veya kuruluşun tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren maddelerin hepsi, nizamname, statü: "Bu, çok ucuz bir amatör ressam tüzüğüdür." -H. Taner.
is. Herhangi bir kurumun veya kuruluşun tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren maddelerin hepsi, nizamname, statü: "Bu, çok ucuz bir amatör ressam tüzüğüdür." -H. Taner.
"statü" için örnek kullanımlar
Ücret, emeklilik, statü derken şimdi de atamalarda kurallar değişiyor.
Wages, pensions, statutory appointments now changing rules say.
Kaynak: takvim.com.trFinalde 3 Türk takımı da olabilirdi ama statü gereği 2'de kaldı.
Status due to the final three but could have stayed in 2 of the Turkish team.
Kaynak: haber.stargazete.comStatü gereği aday olamaması gereken Tamer Taşpınar aday oldu.
Tamer should not have been a candidate has been nominated by Status Taspinar.
Kaynak: radikal.com.trEmre Belözoğlu da statü gereği takımdaki yerini alamayacak.
Accordance with the status Emre Belözoğlu not take place in the team.
Kaynak: takvim.com.trToplumsal statü (Sosyal statü), toplumda bireyin hak ve görevleriyle birlikte sahip olduğu konum. Herhangi bir yeteneğe bağlı olmaksızın
Kaynak: Toplumsal statü
Kaynak: Toplumsal statü
Transdinyester'in statü durumu, Transdinyester 'in 2 Ekim 1992'de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği içerisindeki Moldova Sovyet
Kaynak: Transdinyester'in statü durumu
Kaynak: Transdinyester'in statü durumu
Haziran 2009'da eski adı UEFA Kupası olan kupada, turnuvanın UŞL standartlarına erişmesi için köklü bir takım statü değişikliklerine
Kaynak: UEFA Avrupa Ligi
Kaynak: UEFA Avrupa Ligi
Rolex saatler genellikle statü simgesi olarak görülmektedir. Rolex en büyük lüks saat üreticisidir. Yaklaşık olarak günlük 2.000 saat
Kaynak: Rolex
Kaynak: Rolex
Bu yeni statü sadece 1991 ve 1995 yılındaki turnuvalarda kullanılmış, 1995 yılından itibaren erkek futbol turnuvalarında kullanılan statü
Kaynak: Avrupa Kadınlar Futbol Şampiyonası
Kaynak: Avrupa Kadınlar Futbol Şampiyonası
Bu nesile gelinceye kadar CPU da kullanılan bit işlem gücü , cihazların da statü ve sınıfını belirlemekte kullanılan ana ölçekti.
Kaynak: Beşinci nesil video oyunu konsolları
Kaynak: Beşinci nesil video oyunu konsolları
Bu nesile gelinceye kadar CPU da kullanılan bit işlem gücü , cihazların da statü ve sınıfını belirlemekte kullanılan ana ölçekti.
Kaynak: 5. Jenerasyon
Kaynak: 5. Jenerasyon
Birçok toplumda giysiler, bir insanın; alçak gönüllülük , din , cinsiyet ve sosyal statü gibi özelliklerini belirtir. Tarihçe
Kaynak: Giyim kuşam
Kaynak: Giyim kuşam
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası ile Lefkoşa Türk Belediyesi 'ne yasal statü tanınmıştır. Etimoloji: Lefkoşa, Yunanca 'da "Lefkosia
Kaynak: Lefkoşa
Kaynak: Lefkoşa
yy'da İsveç Krallığı 'nın bir parçası olan Finlandiya, 1581'de grandüklük oldu ve yarı bağımsız bir statü kazandı. Bu dönemden itibaren
Kaynak: Finlandiya Grandüklüğü
Kaynak: Finlandiya Grandüklüğü
Système international d'unités, kısaca SI), 1960'taki "Ağırlıklar ve Ölçümler" genel konferansında tanımlandı ve buna resmi bir statü verildi.
Kaynak: Uluslararası Birimler Sistemi
Kaynak: Uluslararası Birimler Sistemi
Bütün karar ve yürütme organları Türk nüfusunun yönetiminde olan devletin statü gereği Fransız Suriye mandası na olan bağımlılığı sorun
Kaynak: Hatay Devleti
Kaynak: Hatay Devleti
2006 yılından itibaren statü değişmiş, bu kupadaki ilk onbir takım UEFA Kupası 'na 2. ön eleme turundan katılmaya başlamıştır.
Kaynak: UEFA Intertoto Kupası
Kaynak: UEFA Intertoto Kupası
Amaç olarak ise yönetimi oluşturan unsurların ortaya konulması, statü, örgüt, işlev ve davranışların tanımlanıp açıklanması söz konusudur.
Kaynak: Kamu yönetimi
Kaynak: Kamu yönetimi
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
