Seni asan darbeci,
statükocu kanlı ellerle savaş bayrağını biz sağcılar aldık.
I hanged the coup, bloody hands, the war flag of the status quo, we have the right wing.
Kaynak: magazin.milliyet.com.trstatükoyla seni asan darbeci
statükocu kanlı ellerle savaş bayrağını biz sağcılar aldık.
hands you a bloody battle flag hanging coup status quo status quo, we have the right wing.
Kaynak: radikal.com.trArayıcı'nın tipik bir
statükocu olarak sahneye taşıdığı Ramazan, oyunun başında çomak sokmaması gereken yasadışı bir işi, kanun yoluyla
Kaynak: Nafile Dünya (oyun)Yerini aldığı bakanın çok ölçülü kişiliğine karşı oldukça saldırgan olan Aehrenthal imparatorluğun
statükocu dış politikasını canlandırdı
Kaynak: Alois Lexa von Aehrenthaliçin kaçınılması gereken bir durumdur. İşlevselcilik bu temel düşünüş üzerinden hareket ettiği için
statükocu olarak nitelendirilmektedir.
Kaynak: Yapısal işlevselcilikPapalığa seçilmesi,
statükocu eğilimin başarısı olarak görülmektedir. Tutucu bir Alman kardinali olarak tanınan Ratzinger Papalığa
Kaynak: XVI. Benedictus