ayrımsamak anlamı (-i) Bir şeyi anlamak, bir şeyi görmek, fark etmek: "Bu kadar yalın bir çizgide, eski konak hayatımızın bütün bir düzenini ayrımsarız." -S. İleri.
ayrımsamak eş anlamlısı
fark etmek 1) görmek, seçmek: "Boğaz'ın sisle kaplı olduğunu ancak ön güvertede bir yer bulup oturunca fark etmişti." -A. İlhan. 2) anlamak, sezmek: "Öç almanın fırsatını yakalamış gibi konuştuğunu fark etti." -T. Buğra. 3) değişmek, başkalaşmak; 4) ayırt etmek: "Konuşma kesilmiyor, şimdi yabancı sesleri daha iyi fark etmekteyim." -R. H. Karay.