çabucak
zf. (ça'bucak) 1. Vakit geçirmeden, kısa sürede, aceleten, acilen, alelacele, anında, bir anda, bir çırpıda, birden, bir hamlede, bir koşu, bir lahzada, bir solukta, çabucacık, çabuk, çabukça, çarçabuk, dakikasında, derakap, derhâl, hemen, hemencecik, hemencek, hızla, hızlı, hızlı hızlı, ivedilikle, lahzada, müstacelen, palas pandıras, serian, süratle, şipşak, tez beri, tezce, tezelden, yellim yelalim: "Yatakta çabucak doğruldu." -A. İlhan. 2. Kolaylıkla.

Esnekli yanında, insan kaynakları maliyetleri Türkiye'de süratle artıyor.Kaynak: iha.com.tr

Altyapı hizmetleri ilgili firma tarafından süratle sağlanıyor.Kaynak: haberler.com

O vatandaşımız süratle ambulans uçakla Türkiye'ye getirildi.Kaynak: internethaber.com

70'Ronaldo bu defa soldan süratle ceza sahasına girip dar açıdan kaleyi denedi.Kaynak: haberbiz.com

Genelde bir sıvının buharlaşması veya süratle katı hale geçme isteğiyle kürlenirler. .Bir veya iki bileşenli olabilirler. İki bileşenliler
Kaynak: Tutkal

günün Cuma'ye denk gelmesi, bu şartlarda konuyu süratle ve diplomatik tarzda çözüme kavuşturabilecek yetkili Amerikan makamlarına
Kaynak: Çuval olayı

Bugün için süratle kalkınmakta olan bir sanayi şehridir. Çelik ürünleri sayılabilecek ürünler arasındadır. Demiryolu ve tren vagonları
Kaynak: Bryansk

Çünkü şeker hastalığında enfeksiyonlara karşı bir eğilim vardır. Enfeksiyon süratle ilerlediğinden, gangrenli uzvun sağlamca görülen
Kaynak: Kangren

60 ton su alıyor, aldığı kömürle de 10 mil süratle 9 saat seyredebiliyordu. Gemi zamanına göre modern araçlarla donatılmış, elektrikle
Kaynak: Ertuğrul Fırkateyni

eğitilmesini, başarılı bir şekilde bütünleştirilerek kullanılmasını ve karşılaşılan her türlü engelden süratle geçilmesini gerektirmektedir.
Kaynak: İstihkâm

Dominik Cumhuriyeti , Kolombiya ve Küba 'da ve Avrupa 'nın ise Latin kültürlü ülkelerinden İspanya ve Portekiz 'de süratle yaygınlaşmıştır.
Kaynak: Reggaeton

kabiliyeti yüksek, elektronik harp korumalı etkin bir ses ve veri haberleşmesinin tesisine ve atış esaslarının süratle takibine imkân tanımaktadır.
Kaynak: T-155 Fırtına

Piyade tankları cephede bir yol açtıklarında bu sefer onlardan daha hafif ve hızlı süvari tankları süratle düşman gerisine sarkarak cephe
Kaynak: Piyade tankı

Kısa zamanda kendini göstermiş ve süratle yükselerek kumandan olmuştur. Adâleti ve iyiliği ile şöhret kazanan Sökmen, Mervânîlerden
Kaynak: Ahlatşahlar Beyliği

Bu dalgalar zırhın içerisinden geçerek tankın iç kısımdaki zırhı parçalar ve tank içerisine yüksek süratle bu parçaların yayılmasına sebep
Kaynak: Yüksek patlayıcı başlıklı mermi

1991 yılında kurduğu tek kişilik müzik projesi Burzum , erken Norveç black metal sahnesinde süratle yükselişe geçti. 1992 yılında Mayhem '
Kaynak: Varg Vikernes

Bin yıl yaşayıp daha sonra Feniks gibi küllerinden yeniden doğmak için ormanlardan odun toplayıp bunları kanatlarını süratle çırparak
Kaynak: Kaknüs kuşu

Püskürtmeyi, enjektörler üzerinde bulunan ve süratle anahtarlanabilen manyetik supaplar sağlamaktadır. Bu da püskürtmenin
Kaynak: Common rail

İlkel koşullarda geri teknoloji ile yapılan bu tür maden işletmelerin süratle bu bölgeden kapatılarak defedilmesi gerekmektdir.
Kaynak: Gökçesu, Mengen

yeraltında ışık hızı na yakın bir süratle hareket eden elektromanyetik dalga ların yolculuk sürelerinin nano saniye mertebesinde
Kaynak: GPR

Azerbaycan ve güneyindeki topraklarında tedavül edildi. Akçe karşılığı daha değerli ve itibarı daha yüksek olduğundan süratle yaygınlaştı.
Kaynak: Şahi (para birimi)

emretmek zorunda kaldı: Batı Cephesi birlikleri önce süratle Eskişehir-Seyitgazi hattına, daha sonra da Sakarya Nehri doğusuna ricat edecekti.
Kaynak: Kütahya-Eskişehir Muharebeleri

Ağ balığın üzerine bırakılır, bir müddet çökmesi beklenir ve süratle halatlar çekilmek suretiyle ağ büzülür. Ağ büzüldükçe büzülen kısmın
Kaynak: Serpme ağ