sürekli ne demek?
- 8 sözlük, 13 sonuç.BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
sürekli anlamı İng. continuous Osm. mütemadi Lat.continuum Alm.kontinuierlich Fr. continu
Kendi içinde kesintisiz olarak sürüp giden (uzay, zaman).
Kendi içinde kesintisiz olarak sürüp giden (uzay, zaman).
BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
sürekli anlamı
dâimî.
dâimî.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
sürekli anlamı Osm. mütemâdî Fr. continu
(kesiksiz) (matematik)
(kesiksiz) (matematik)
BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
sürekli anlamı İng. continuous Osm. mütemadi
Bir kesinti ya da aralığı olmayan.
Bir kesinti ya da aralığı olmayan.
Güncel Türkçe Sözlük
sürekli anlamı
sf. 1. Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî. 2. zf. Uzun süreli olarak, daima. 3. db. Ötümlü.
sf. 1. Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî. 2. zf. Uzun süreli olarak, daima. 3. db. Ötümlü.
Türkçe - İngilizce
sürekli anlamı
sıfat
1) continuous
2) permanent
3) constant
4) steady
5) sustained
6) continual
7) persistent
8) consistent
9) perpetual
10) lasting
11) incessant
12) enduring
13) durable
14) standing
15) chronic
16) perennial
17) habitual
18) running
19) unceasing
20) unremitting
21) secular
22) abiding
23) hourly
24) assiduous
25) imprescriptible
26) invariable
27) unabating
28) settled
zarf
1) consistently
2) nonstop
3) everlastingly
sıfat
1) continuous
2) permanent
3) constant
4) steady
5) sustained
6) continual
7) persistent
8) consistent
9) perpetual
10) lasting
11) incessant
12) enduring
13) durable
14) standing
15) chronic
16) perennial
17) habitual
18) running
19) unceasing
20) unremitting
21) secular
22) abiding
23) hourly
24) assiduous
25) imprescriptible
26) invariable
27) unabating
28) settled
zarf
1) consistently
2) nonstop
3) everlastingly
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
sürekli anlamı
Ekilen toprak alanı, tarla.
Ekilen toprak alanı, tarla.
Sökün *Silifke -İçel
sürekli anlamı
Koşuya dayanıklı (at için): Bu at çok süreklidir.
Koşuya dayanıklı (at için): Bu at çok süreklidir.
Çöplü *Çivril -Denizli
Bağlıca *Ardanuç -Artvin
-Kars
sürekli anlamı
Sağlam yapılı, boylu boslu: Hasan süreklidir.
Sağlam yapılı, boylu boslu: Hasan süreklidir.
Oğuz *Acıpayam -Denizli
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Sürekli anlamı
Bingöl ili, Genç ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Bingöl ili, Genç ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Sürekli anlamı
Elâzığ ili, Çaybağı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Elâzığ ili, Çaybağı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Sürekli anlamı
Hakkâri ili, Dağlıca bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Hakkâri ili, Dağlıca bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Sürekli anlamı
Mardin ili, Kızıltepe ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Mardin ili, Kızıltepe ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
sürekli eş anlamlısı
baki
sf. (ba:ki:) esk. 1. Sürekli: "Dünyada zaten ne bakiydi?" -Ö. Seyfettin. 2. Bir şeyden artan (miktar). 3. Öteki: "Kale kapısından yalnız birini açık bırakarak bakilerini örmeye başlamışlardı." -O. S. Orhon.
sf. (ba:ki:) esk. 1. Sürekli: "Dünyada zaten ne bakiydi?" -Ö. Seyfettin. 2. Bir şeyden artan (miktar). 3. Öteki: "Kale kapısından yalnız birini açık bırakarak bakilerini örmeye başlamışlardı." -O. S. Orhon.
daimî
sf. (da:imi:) Sürekli: "Romanyalılar ve Macarlarla harp daimî bir hâl almıştır." -F. R. Atay.
sf. (da:imi:) Sürekli: "Romanyalılar ve Macarlarla harp daimî bir hâl almıştır." -F. R. Atay.
kalıcı
sf. 1. Sürekli, geçici karşıtı. 2. Her zaman geçerliğini sürdürecek olan. 3. Bir süre için belli bir yerde kalan, konuk, gidici karşıtı.
sf. 1. Sürekli, geçici karşıtı. 2. Her zaman geçerliğini sürdürecek olan. 3. Bir süre için belli bir yerde kalan, konuk, gidici karşıtı.
ötümlü
sf. db. Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimli, sürekli, yumuşak, tonlu, sedalı.
sf. db. Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimli, sürekli, yumuşak, tonlu, sedalı.
"sürekli" için örnek kullanımlar
Aykut Kocaman her geçen gün kendini geliştiriyor. Sürekli maç izliyor.
Aykut big developing itself with each passing day. Constantly watching the match.
Kaynak: hurriyet.com.trUche, sürekli kanat değiştirip Kartal'ın dengesini altüst etti.
Uche, constantly changing the eagle's wing has upset the balance.
Kaynak: hurriyet.com.trAncak Facebook sürekli karşımıza farklı bir yenilikle çıkmaya başladı.
But Facebook is a different constant innovation began to appear.
Kaynak: risalehaber.comÜç oyuncunun artan hayran grafiği, kaprislerinin de sürekli artmasına sebep oldu.
Three players increasingly fascinated chart, caprices caused a continuous increase.
Kaynak: blog.milliyet.com.trOlasılık kuramı içinde bir olasılık dağılımı , eğer yığmalı dağılım fonksiyonu bir sürekli fonksiyon ise dağılım da sürekli olarak anılır
Kaynak: Sürekli olasılık dağılımları
Kaynak: Sürekli olasılık dağılımları
Eğer f gönderimi, A topolojik uzayından B topolojik uzayına tanımlı bir gönderimse, f fonksiyonuna sürekli diyebilmemiz için B nin her
Kaynak: Süreklilik
Kaynak: Süreklilik
Sürekli ortamlar mekaniği , katı ve akışkan ları içeren sürekli maddeler ile çalışan fiziğin (daha özelde mekaniğin) bir dalıdır.
Kaynak: Sürekli ortamlar mekaniği
Kaynak: Sürekli ortamlar mekaniği
Olasılık kuramı ve istatistik bilim dallarında bir rassal değişken X için olasılık yoğunluk fonksiyonu bir reel sayılı sürekli fonksiyonu
Kaynak: Olasılık yoğunluk fonksiyonu
Kaynak: Olasılık yoğunluk fonksiyonu
Bir sürekli olasılık dağılımı değerleri bir sürekli olan açıklıkta tanımlar ve tek bir değer için olasılık sıfıra eşittir. Örneğin bir
Kaynak: Olasılık dağılımı
Kaynak: Olasılık dağılımı
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
