dalkavuk
is. 1. Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, şaklaban, huluskâr, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak, kemik yalayıcı: "Bunları yaparken hiçbir zaman kendini dalkavuk vaziyetine düşürmez." -R. N. Güntekin. 2. tar. Saraylarda devlet büyüklerini nükteli sözlerle eğlendiren kimse.

Tomek, Palyaço (şaklaban) ve İngiltere'yi durduran adam olarak bilinir. En bilinen maçını 1974 Dünya Kupası 'nda İngiltere 'ye karşı
Kaynak: Jan Tomaszewski

sorusuna “Korku filminden çıkmış gibi maymuna benziyor, kedi mi köpek mi kesiyor belli değil, bu ve bunun gibileri şaklaban, öyle
Kaynak: Hayko Cepkin

Beckmann'ın şaklaban olduğunu belirtir ve ona sahnelere dönmesini öğütler. Beckmann masadan bir şişe şarap ve biraz ekmek alıp çıkar.
Kaynak: Kapıların Dışında

Terrace 'de yaşayan bir ailedir Ailenin babası Homer, Springfiel Nükleer Santrali'nde çalışmaktadır, dikkatsiz, şaklaban bir kişiliği vardır.
Kaynak: Simpson ailesi

Lisa çoğu zaman eksantrik ailesinden; babasının zayıf ebeveynliği ile şaklaban kişiliğinden; annesinin stereotip görüntüsü ile sosyal
Kaynak: Lisa Simpson

ailedir Homer, ailenin babası, Springfield Nükleer Santrali 'nde dikkatsizliğiyle tezat yaratan, şaklaban karakterli bir güvenlik denetçisidir.
Kaynak: Simpsonlar