Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

şanssızlık ne demek?

- 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

şanssızlık, -ğı anlamı
is. Talihsiz olma durumu, talihsizlik: "Dünyada balıkçının şansı ve şanssızlığı kadar garip şey yoktur." -S. F. Abasıyanık.

Türkçe - İngilizce

şanssızlık anlamı
isim
1) misfortune
2) bad luck
3) bad
4) ill luck
5) adversity
6) rotten luck
7) hard luck
8) blow
9) contretemps
10) hard line
11) hoodoo
12) mischance
13) sorrow

şanssızlık eş anlamlısı

talihsizlik
is. Talihsiz olma durumu, talihi olmama durumu, şanssızlık, bahtsızlık: "Hayatımızda çok defa talih veya talihsizlikler tesadüflerin eseridir." -R. H. Karay.

"şanssızlık" için örnek kullanımlar

Tesadüf mü? Şanssızlık mı, beceriksizlik mi, akılsızlık mı?

Is it a coincidence? Bad luck is, incompetence, folly, right?

Kaynak: skorer.milliyet.com.tr

Plzden deplasmanında maçın adamı olan Webo, bir de şanssızlık yaşadı.

The man of the match away to Plzden Webo, suffered a misfortune.

Kaynak: ntvspor.net

İlk maçında gol sevinci yaşayamaması büyük bir şanssızlık.

Yaşayamaması celebrates scoring the first match, a great misfortune.

Kaynak: goal.com

Şans da şanssızlık da sürekli değildir, hayatta hep vardır.

Chance or bad luck is not a constant in life, there has always been.

Kaynak: hurriyet.com.tr

Küçük yaşta anne ve babasını yitiren Sami Ayanoğlu, "taşmektep" ve Darüşşafaka'da okumasına karşın, bir dizi şanssızlık sonucu eğitimini
Kaynak: Sami Ayanoğlu

"Gereksiz yere ağladınız, bu yüzden nesiller boyu ağlayacaksınız" demesi üzerine Av ayının dokuzu nesiller boyu ağlama ve şanssızlık günü oldu.
Kaynak: On iki casus

Fakat yine şanssızlık peşini bırakmaz, o geri döndükten yirmi yıl sonra köydeki salgında kendisi hariç herkes ölür. Köyünde kimse
Kaynak: Melancholius

Finalde ilk sesansta iyi bir oyun ortaya koyan Dott, Neil Robertson'un iyi oyununa karşı koyamayarak ve birazda şanssızlık yaşayarak;
Kaynak: Graeme Dott

Film çekimleri sırasında büyük bir şanssızlık yaşanarak; çekimleri Tarsus 'ta süren projenin, negatif filmlerinin laboratuvar işlemi
Kaynak: Kurtlar Vadisi Filistin

Ancak bu gizemli kadınla buluşma gayretleri her seferinde bir şanssızlık sonucunda sekteye uğrar. Oyuncu kadrosu: Aktör/Aktrist Rolü |
Kaynak: Kırmızılı Kadın (film)

Latincede sinistara solak anlamına gelse de klasik latincede kotülük ve şanssızlık anlamınada gelir. Çin kültüründe solak demek aynı
Kaynak: Solaklık

O dönemde Nürnberg 'de insanlık tarihi için şanssızlık ve yüz karası olarak değerlendirdiğim bir şeyler oluyordu. Mahkeme sürecinin
Kaynak: Nazi kaçış yolları

Gerçekleme : (Tıraş) else: boşta sandalye yok; şanssızlık... V(sandalyelereErişim) sandalyeler üzerindeki kilidi bırakmayı unutma
Kaynak: Uyuyan berber sorunu

öpücük sırasında, şanslarını açıldığında: Jake Ashley's iyi şans ve Ashley Jake's normalde şanssızlık kazanacak. Jake noktalar Phillips ve
Kaynak: Just My Luck

Topluluk altıncı yılında arka arkaya iki şanssızlık yaşadı. Kurucuları ve yönetmenleri Muhsin Ertuğrul yeniden Devlet Tiyatrolarına dönmüş
Kaynak: Küçük Sahne Tiyatrosu

Celtics için 2012-2013 sezonu büyük bir hayal kırıklığı ve büyük şanssızlık şeklinde geçiyordu. Jason Terry transferi, Paul Pierce ve
Kaynak: Boston Celtics

Bu teknelerde bulunan tanksavar, uçaksavar ve toplar gibi ağır silahların adaya ulaştırılamamış olması da başlı başına bir şanssızlık
Kaynak: Girit Muharebesi

Fakat şanssızlık eseri kaynakçılar metal parçaları temizlemeyi ihmal ettiler ve bu da metal parçaların gözlemcileri pelte haline
Kaynak: Sukhoi Su-33

olduğu zamandan beri Germen'lerden oluşan muhafız olarak konuşlandırılmış bir birliği vardı ve sonuçta bu, Pupienus için şanssızlık olacaktı.
Kaynak: Balbinus

Kulüp futbol takımı 1995-1996 sezonunda şanssızlık sonucu küme düşmüş, 1996-2006 yılından bu yana da tekrar 3 ncü lige yükselebilmek için
Kaynak: TKİ Tavşanlı Linyitspor

Ancak büyük bir şanssızlık sonucu yirmi dört de yirminci(43 Puanla) oldular. 2007 yılında albümlerini I Love You Mi Vida ve Misión
Kaynak: D'NASH

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)