baskı
is. 1. Bir eserin basılış biçimi veya durumu, print: "Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı." -A. Ş. Hisar. 2. Bası sayısı: Bu gazetenin baskısı yüz bindir. 3. Bir eserin tekrarlanarak yapılan baskı işlemlerinden her biri, edisyon: Sözlüğün yeni baskısı. 4. Giysinin içine kıvrılıp dikilen kenarı: Etek baskısı. 5. Hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm: "Politik baskıların yanı sıra daha başka yasaklara da bağlıydık." -N. Cumalı. 6. Bir maddeyi sıkıp ezen alet, pres. 7. sp. Top oyunlarında karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacıyla uygulanan yakın savunma durumu, pres. 8. ruh b. Belirli ruhsal etkinlik ve süreçleri, kişinin isteği dışında bilinçaltına itmesi veya bu itilenlerin bilince çıkmasını önleme durumu.

zorbalık
is. Zorbaca davranışta bulunma, müstebitlik: "Her davranışının, her sözünün altında bir zorbalık yattığı görülür." -S. Birsel.

Gözdağı verme, tahakküm eder tarzda konuşarak veya davranarak, korkutma veya sindirmeye yönelik bir girişimdir ve karşıdaki kişi ya da
Kaynak: Gözdağı verme

yöneticisiz anlamına gelir) toplumsal otorite nin, tahakküm ün, erk in ve hiyerarşi nin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan çeşitli
Kaynak: Anarşizm

İstanbul Sıkıyönetim Kurulu ise, partinin "memlekette içtimai bir zümrenin diğerleri üzerinde tahakküm etmesini istediği" kararına vararak
Kaynak: Türkiye Sosyalist Emekçi Köylü Partisi

Kitapta; komünist ihtilâlin karekteri, zamanla oluşan "Yeni Sınıf", Parti Devleti, İdeolojik ekonomi, Fikre tahakküm, Gaye ve vasıtalar,
Kaynak: Milovan Đilas

Buna göre yaşam maddeye tahakküm kurar, kurmak zorundadır yoksa bu durum bir kayma yaratır. Südur nazariyesi ni andırır biçimde sürekli
Kaynak: Élan vital

felsefi meseleler, gündelik yaşam, siyaset , edebiyat ve müzik , faşizm , ırkçılık , tahakküm, işçi hareketi nin tarihi ve sorunları vb.-
Kaynak: Minima Moralia

Bir numaralı kamyonu kullanan 'Kızıl' lakaplı kolbaşı C. Redman (Patrick McGoohan) diğerlerinin üzerinde bir tahakküm kurmuştur ve birçok
Kaynak: Cehennem Yarışı

Kızlardan kendini beğenmiş,bencil ve şirret olan Felicie ve Adelaide,üçüncü kız Belle (Josette Day ) üzerinde tahakküm kurmuş ve onu adeta
Kaynak: Güzel ile Hayvan (film)

maddesinde bütün halkların eşit olduğu ve hiçbir şeyin, bir halkın diğeri üstünde tahakküm kurmasını meşru kılmayacağı vurgulanmaktadır.
Kaynak: Afrika İnsan ve Halkların Hakları Sözleşmesi

hayatın karşısına çıkardığı engellere ragmen ayakta kalabilmeyi başarmış, fazla ilgili ama aşırı korumacı ve tahakküm kurmak isteyen bir annedir.
Kaynak: Joey (dizi)

Baskı ve tahakküm değil, insan hakları hürriyet ve demokrasi. İşbirliği Alanları,Faaliyet ve Projeler : D–8 kapsamındaki işbirliği, esas
Kaynak: D-8

maruz kalmasına yol açan, toplumsal eşitsizlik ve adaletsizliğin nedenlerinin güce, otorite (tahakküm) ilkesine dayandığını inancına sahiptir.
Kaynak: Anarko-sendikalizm

kendilerini efendi ele geçirdikleri topraklar üzerindeki halkı ise köle, hizmetli kılan tahakküm edici ve kötü bir güç olarak görülmüştür.
Kaynak: Oksidentalizm

Anarşizm, insanın insan tarafından sömürüsünün ve tahakküm altına alınmasının ortadan kaldırılması, yani özel mülkiyet ve hükümetin ortadan
Kaynak: Errico Malatesta

Askeri tahakküm altından kurtulan hükümetin talepleriyle, ekonomi kayıp momentini kurtarmakla kalmadı, ayrıca önceki dönemlerin büyüme
Kaynak: Japonya'nın ekonomik tarihi