Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

tam ne demek?

 - 6 sözlük, 15 sonuç.

BSTS / Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu

tam anlamı
bakınız» Tamamlanmis'>tamamlanmış

Divanü Lügati't-Türk

tam anlamı
duvar, dam, kale

Güncel Türkçe Sözlük

tam anlamı
sf. 1. Eksiksiz, kesintisiz: "Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım." -A. Gündüz. 2. Bütün, tüm. 3. zf. Tıpkı: Tam istediğim gibi davrandın. 4. zf. Sırada, anda: "Tam mağazaya gireceğim zaman arkamdan bir ses geldi." -Ö. Seyfettin. 5. mec. Gerçek, ehliyetli, yetkin, kusursuz: "Reşit Galip tam bir idealist gibi öldü." -O. S. Orhon. 6. argo Amerikan doları.

Tarama Sözlüğü

tam anlamı
bakınız» dam.

Türkçe - İngilizce

tam anlamı
sıfat
1) full
2) complete
3) exact
4) whole
5) just
6) precise
7) very
8) entire
9) thorough
10) perfect
11) accurate
12) absolute
13) strict
14) proper
15) overall
16) true
17) solid
18) utter
19) intact
20) integral
21) clear
22) literal
23) sheer
24) correct
25) dead
26) outright
27) stark
28) round
29) even
30) plenary
31) implicit
32) thoroughgoing
33) downright
34) unambiguous
35) consummate
36) unmitigated
37) square
38) plumb
39) intimate
40) unreserved
41) factual
42) blank
43) rightdown
44) rank
45) unalloyed
46) ingrained
47) trueborn
48) accomplished
49) prize
50) positive
51) simple
52) engrained
53) mathematical
54) unredeemed
55) root-and-branch
56) spot-on
57) all-out
58) out-and-out
zarf
1) fully
2) exactly
3) right
4) just
5) precisely
6) very
7) the very
8) straight
9) sharp
10) stark
11) even
12) due
13) bang
14) rightdown
15) prompt
16) desperately
17) at the time
18) to a T
19) slick
20) plunk
21) according to Cocker
22) out and out
23) bang-on
24) slap-bang
ön ek
1) holo-

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

tam anlamı
1.Ahır. 2.Yapıların üst bölümü, dam. 3.Toprak tabanlı, tek katlı ev, köy evi: Bu köyün Tamları seyrektir. 4.Büyük, boş, ışıksız oda. 5.Baca.
tam anlamı
Kalaylanmış dövme bakır.

Rumeli göçmenleri -Bursa

tam anlamı
1. Hayvanların barındıkları ve yemlerinin konulduğu yer: Koyun Tamda doğurmuş. 2. Toprak dam.
tam anlamı
1. Ağır. 2. Yük.
tam anlamı
(< Ar. tâmm) Tam
tam anlamı
(< Ar. Tamâm) tamam
tam anlamı
Oda, küçük yapı

Ordu

tam anlamı
Ahır

Aybastı Ordu

tam anlamı
Aynıyla, ne ileri ne geri, Tam// tam tekmil: eksiksiz olarak

Artvin Yusufeli Uşhum köyü

tam anlamı
( < ET Tam) Dam, kümes

tam eş anlamlısı

anında
zf. (a:nında) 1. Çabucak: "Ne zaman irkilse ani bir kas seğirmesi gibi neredeyse istem dışı bir itkiyle anında basardı tövbeyi." -E. Şafak. 2. sf. Aynı anda, o anda, simultane.
bütün
sf. 1. Eksiksiz, tam: "Size bütün bir kış için kuru ot temin edecek." -N. Hikmet. 2. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi: "Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bozuk olmayan (para): Bütün para. 4. Parçalanmamış. 5. is. Birlik, tamlık: "Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder." -O. V. Kanık.
ehliyetli
sf. 1. Yeterli. 2. Ehliyeti olan.
eksiksiz
sf. 1. Eksiği olmayan, tam, tamam: Eksiksiz bir çalışma. 2. mec. İyi, namuslu, temiz. 3. zf. Tam olarak: "Verdiği emirler, on, on beş dakika içinde bütün Ege bölgesinde duyuluyor, eksiksiz uygulanıyordu." -N. Cumalı.
gerçek
is. 1. Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. 2. Gerçeklik: "Her hâlde o gün imparatorluğun ölümü apaçık bir gerçekti." -H. E. Adıvar. 3. Doğruluk: "Bu laflarda gerçek payı ne kadar çoksa duygu payı da ondan az değildir." -B. Felek. 4. sf. Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, hakiki, reel: Kâğıt paranın saymaca değeri varsa da gerçek değeri yoktur. 5. sf. Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici: Gerçek elmas. Gerçek hikâye. 6. sf. Temel, başlıca, asıl: "Bir kişinin ahlaklı olması için, o benim dediğim gerçek ahlaka erişebilmesi için bir iç âlemi olmalıdır." -N. Ataç. 7. sf. Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan: Bu peyzajdaki çiçekler son derece gerçek. 8. sf. Yapay olmayan. 9. sf. fel. Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan.
kesintisiz
sf. 1. Aralıksız: "Kesintisiz kahkahalarla gülmekte, sevinçten oynamaktadır." -T. Oflazoğlu. 2. Hiçbir vergi kesilmeden verilen (para).
kusursuz
sf. Kusuru olmayan, mükemmel: "Kadının kendi şiir hem kusursuz bir şiir." -A. Gündüz.
tıpkı
is. (tı'pkı) 1. Bir şeyin eşi, benzeri, aynı. 2. zf. Tıpatıp, tamamıyla: "Saffet Hanım tıpkı kendisini görmeden tahmin etmiş olduğum gibiydi." -A. Ş. Hisar.
tüm
(I) is. 1. Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi: Parasının tümünü kaybetti. 2. sf. Yarım olmayan, bütün, eksiksiz.
tüm
(II) is. hlk. Tümsek.
yetkin
sf. Gerekli olgunluğa erişmiş, olgun, kâmil, mükemmel: "Bizim ülkemizde böyledir: Yetkin çalışmalar görmezden gelinir." -S. İleri.

"tam" için örnek kullanımlar

Defile ve Studio sunumlarıyla tam bir moda rüzgârı esti İstanbul'da.
The wind was blowing a full fashion show and presentations Studio in Istanbul.
Kaynak: haberturk.com
Antalya mücadelesi öncesinde takımda tam 5 oyuncu ceza sınırında.
The struggle for the full 5 players in the team ahead of Barcelona edge of the penalty.
Kaynak: fanatik.com.tr
Wesley'in Ajax'tan Real'e geçiş bedeliyse tam 26 milyon Euro'ydu.
Wesley Ajax Real, switch bedeliyse full 26 million euros.
Kaynak: haberedikkat.com
Eğer bu soruna bir çözüm arıyorsanız, MyVibe tam aradığınız uygulama.
If you are looking for a solution to this problem, MyVibe you are looking for a full application.
Kaynak: bilgicagi.com
Tam istihdam kavramı geniş anlamda, bir ekonomide mevcut, tüm üretim faktörlerinin tam olarak kullanılmasını ifade etmektedir.
Kaynak: Tam İstihdam
Tam kare karekök ü bir sayma sayısı olan pozitif tam sayılar a denir. kendiyle çarpılan (karesi alınan) sayma sayılarının sonucu tam karedir.
Kaynak: Tam kare
Tam rekabet piyasası; bir pazarda hiçbir satıcının sattığı ürünün fiyatını etkileme gücüne sahip olmadığı piyasadır Bir piyasanın tam
Kaynak: Tam rekabet piyasası
Karşılaşmalarında kullanılan tekniklerinde rakibe tam veya hafif temasın bulunduğu karate sistemleri. Tam temaslı karate'nin (Full contact
Kaynak: Tam temaslı Karate
Tam 90'dan, 2012 yılında yayınlanan 90'lı yılların en beğenilen şarkı ve sanatçılarının yer aldığı toplama albüm. Volga Tamöz 'ün tam 90'dan
Kaynak: Tam 90'dan
Bir reel sayıdan büyük olmayan bir başka deyişle küçük veya eşit olan en büyük tamsayıya o sayının tam değeri denir. Tam değer x işareti
Kaynak: Tam değer fonksiyonu

Yakın Kelimeler

(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.