tango anlamı İt..tango
1. Özel ritimli ağır bir dans:§
"Evvela gayet yavaş sesle flördamur söyleyerek, fokstrot adımıyla yürürler, sonra ağır bir bluz arkasından tango." -
Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 53. §
"... seni tangolar öldürdüler." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 178. §
"Tango kıvranışlarıyla, dağılmış saçları kalçalarını döve döve, nefes nefese zafer çığlıkları atarak genç küheylanlar gibiydiler." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri
ayarlama Enstitüsü, 135. § "
Piyanolar, valslar, tangolar, kibar kibar sohbetler çerçevesinde üç gün üç gece içilebilirdi o zamanlar…" -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 158. § "
Arş ileri!...Tango!..." -Ahmet Rasim, Eşkâl-i Zaman, 37. 2. Bu dansın müziği:§
"Hafta bir aralık başını çıkardığı pencereden gelen hafif bir tango sesi bile bu fikrimi değiştirmemişti." -Reşat Nuri Güntekin, Tanrı Misafiri, 110. §
"Fakir bir evin penceresinden bir tango sesi geliyordu." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 20. § "
Babamın güzel sesiyle birlikte tangolar da, Münir Nurettin Selçuk da vardı" -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 100. 3. Son
modaya aşırı uyarak giyinmiş (kadın): § "
Gelemezsin, ya; sen romantiksin, tango neslinden…" -Necip Fazıl Kısakürek, Ahşap Konak, 290.