Donation ends nearly three years of growing hair and
tangled reactions.
Bağış büyüyen saç ve karışık tepkiler yaklaşık üç yıl biter.
Kaynak: kitsapsun.comThis is not the first time the OCC has
tangled with the Senate subcommittee.
Bu OCC Senato alt komite ile karışık ilk kez değil.
Kaynak: washingtonpost.comCertainly less bad language than when he
tangled with the paparazzo.
Kesinlikle o paparazi ile karışık olduğunda çok dilde daha az kötü.
Kaynak: latimes.comStapleton says his parachute deployed too quickly and instantly became
tangled.
Stapleton onun paraşüt çok hızlı ve anında karışık oldu dağıtmış diyor.
Kaynak: clickorlando.comthe "
tangled" code, and another for viewing as formatted documentation , which is said to be "woven" from the literate source While the
Kaynak: Literate programming"
tangled web" may refer to: " "Oh, what a
tangled web we weave / When first we practise to deceive!" - a line from Marmion (poem), an
Kaynak: Tangled Web