Rusya'da şunu gördüm: Bütün siyasi partiler bir kuyuya
taş atıyor.
I saw it in Russia: All political parties throwing a stone into a well.
Kaynak: yenimesaj.com.trİki muhteşem beden İkisi de profesyonel modellere
taş çıkardılar.
Two gorgeous body, both professional models, the stone was released.
Kaynak: gundem.milliyet.com.trBu sırada Feriköy taraftarlarının bulunduğu tribünü
taş yağmuruna tuttu.
In the meantime, where Feriköy supporters pelted stones turbine.
Kaynak: sabah.com.trÇünkü yolun sonu neredeyse geldi ama bu yola
taş koymak isteyen biri daha var.
Because it's almost the end of the road, but the road there is someone who wants to set in stone.
Kaynak: haber.stargazete.comKayaç, çeşitli mineral lerin veya mineral ve
taş parçacıklarının bir araya gelmesinden, yahutta tek bir mineralin çok sayıda birikmesinden
Kaynak: KayaçCilâlı
Taş Devri veya bilimsel adıyla Neolitik Çağ (Yeni
Taş Çağı), tarihöncesi çağlardan biridir. Dönem hakkında : daha düzgün
taş aletler
Kaynak: Cilalı Taş DevriTaş ocağı, inşaatlarda kullanmak üzere
taş ve benzeri minarellerin açık ocak madenciliği yöntemiyle çıkarıldığı açık tipteki madenlere
Kaynak: Taş ocağı Değerli
taş; mücevher yapımında ve bazen de sanayi de kullanılan, nispeten az bulunduğu için maddi değeri yüksek mineral . Elmas , yakut
Kaynak: Değerli taşYeşim, asırlar boyunca mücevherat ve küçük heykel yapımında kullanılmış, en çok yeşil renkte bulunan sert, kıymetli
taş . En kıymetlileri
Kaynak: Yeşim (taş)