tayf ne demek?
- 6 sözlük, 6 sonuç.BSTS / Aydınlatma Terimleri Sözlüğü
tayf anlamı İng. spectrum (of a radiation) Alm. Spektrum (einer Strahlung) Fr. spectre (d'un rayonnement)
(bir ışınımın tayfı)1- Bir ışınımın, tekrenkli ışınımlarına ayrılmasıyle beliren görüntü. 2- Karmaşık bir ışınımın bileşimi. Not: 2. anlama örnekler: Kesiksiz tayf, çizgi tayfı.
(bir ışınımın tayfı)1- Bir ışınımın, tekrenkli ışınımlarına ayrılmasıyle beliren görüntü. 2- Karmaşık bir ışınımın bileşimi. Not: 2. anlama örnekler: Kesiksiz tayf, çizgi tayfı.
BSTS / Gökbilim Terimleri Sözlüğü
tayf anlamı İng. spectrum Alm. Spektrum Fr. Spectre
Işığın dalgaboylarına (renklerine) göre meydana getirdiği sıra.
Işığın dalgaboylarına (renklerine) göre meydana getirdiği sıra.
BSTS / Nükleer Enerji Terimleri Sözlüğü
tayf anlamı İng. spectrum Alm. Spektrum Fr. spectre
Bir ışınımın bağıl büyüklük değerinin, parçacık enerjisine göre dağılımını gösteren eğri.
Bir ışınımın bağıl büyüklük değerinin, parçacık enerjisine göre dağılımını gösteren eğri.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
tayf anlamı Fr. spectre
(fizik)
(fizik)
Güncel Türkçe Sözlük
tayf anlamı
is. esk. 1. Görüntü, hayalet, ruh: "Orada ezelî efsanelerini yaşayan binlerce tayf vardı." -Ö. Seyfettin. 2. fiz. Birleşik bir ışık demetinin bir biçmeden geçtikten sonra ayrıldığı basit renklerden oluşmuş görüntü: Güneşin tayfı, biçmenin köşesinden tabanına doğru sıra ile şu renkleri gösterir: Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert, mor.
is. esk. 1. Görüntü, hayalet, ruh: "Orada ezelî efsanelerini yaşayan binlerce tayf vardı." -Ö. Seyfettin. 2. fiz. Birleşik bir ışık demetinin bir biçmeden geçtikten sonra ayrıldığı basit renklerden oluşmuş görüntü: Güneşin tayfı, biçmenin köşesinden tabanına doğru sıra ile şu renkleri gösterir: Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert, mor.
Türkçe - İngilizce
tayf anlamı
isim
1) spectrum
2) phantasm
3) phantom
isim
1) spectrum
2) phantasm
3) phantom
tayf eş anlamlısı
görüntü
is. 1. Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet. 2. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. ile oluşturulan biçimi, hayal. 3. Manzara. 4. fiz. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan biçimi, hayal. 5. mat. Sayı doğrusu üzerinde bir sayıya karşı gelen nokta. 6. sin. ve TV Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünü.
is. 1. Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet. 2. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. ile oluşturulan biçimi, hayal. 3. Manzara. 4. fiz. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan biçimi, hayal. 5. mat. Sayı doğrusu üzerinde bir sayıya karşı gelen nokta. 6. sin. ve TV Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünü.
hayalet
is. (haya:let) 1. Gerçekte var olmadığı hâlde bazen görüldüğü sanılan peri, hortlak vb. görüntüler. 2. Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, görüntü. 3. Belli belirsiz görülen şey, gölge: "Gözümün önünden durmaksızın geçen bir hayalet var." -Y. Z. Ortaç.
is. (haya:let) 1. Gerçekte var olmadığı hâlde bazen görüldüğü sanılan peri, hortlak vb. görüntüler. 2. Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, görüntü. 3. Belli belirsiz görülen şey, gölge: "Gözümün önünden durmaksızın geçen bir hayalet var." -Y. Z. Ortaç.
ruh
is. (ru:hu) 1. Dinlerin ve dinci felsefelerin insanda vücuttan ayrı bir varlık olarak kabul ettiği öz, tin. 2. En önemli nokta, öz: "Lakin oyunun ruhunu anlamak mümkün değil." -M. Ş. Esendal. 3. Esans: "Bazısı ruh koklatır, bazısı alnına sirke sürer, bazısı kollarını, bileklerini ovuşturur." -H. R. Gürpınar. 4. mec. Canlılık, duygu: "Nesri gibi güzel bir ruhu olan Falih Rıfkı, Türk gazeteciliğini bir vatan hizmeti telakki etmiş ve kutsi bir vazife gibi ifa ediyor." -Y. K. Beyatlı. 5. fel. Bedeni etkin kılan canlılık ilkesi, bedenin hayat gücü.
is. (ru:hu) 1. Dinlerin ve dinci felsefelerin insanda vücuttan ayrı bir varlık olarak kabul ettiği öz, tin. 2. En önemli nokta, öz: "Lakin oyunun ruhunu anlamak mümkün değil." -M. Ş. Esendal. 3. Esans: "Bazısı ruh koklatır, bazısı alnına sirke sürer, bazısı kollarını, bileklerini ovuşturur." -H. R. Gürpınar. 4. mec. Canlılık, duygu: "Nesri gibi güzel bir ruhu olan Falih Rıfkı, Türk gazeteciliğini bir vatan hizmeti telakki etmiş ve kutsi bir vazife gibi ifa ediyor." -Y. K. Beyatlı. 5. fel. Bedeni etkin kılan canlılık ilkesi, bedenin hayat gücü.
"tayf" için örnek kullanımlar
Elektromanyetik tayf veya elektromanyetik spektrum (EMS), evrenin herhangi bir yerinde fizik kurallarınca mümkün kılınan tüm
Kaynak: Elektromanyetik tayf
Kaynak: Elektromanyetik tayf
Spektral çizgi genişliği, tayf çizgileri nin genişliğini ifade etmek için tanımlanmıştır. Örnek olarak atomların elektromanyetik yayılım
Kaynak: Spektral çizgi genişliği
Kaynak: Spektral çizgi genişliği
Görünür ışık veya görünür izge, elektromanyetik tayf ın insan göz ü tarafından saptanabilen aralığıdır. Bu dalgaboyu aralığına kısaca
Kaynak: Görünür ışık
Kaynak: Görünür ışık
Sarı renk elektromanyetik tayf 'ın yeşil ile turuncu arasında yer alan ve insan gözüyle görülebilen renklerinden biridir. Dalgaboyu 565-
Kaynak: Sarı
Kaynak: Sarı
Yeşil renk elektromanyetik tayf 'ın insan gözüyle görülebilen renklerinden biridir. Turuncu ve mor ile birlikte ara renklerden biridir.
Kaynak: Yeşil
Kaynak: Yeşil
Elektromanyetik tayf veya elektromanyetik spektrum (EMS), evrenin herhangi bir yerinde fizik kurallarınca mümkün kılınan tüm
Kaynak: Işık tayfı
Kaynak: Işık tayfı
Lacivert renk , elektromanyetik tayf 'ın insan göz üyle görülebilen renklerinden biridir. Mavi nin koyu tonlarındandır. Günün, geceye
Kaynak: Lacivert
Kaynak: Lacivert
Mor, en kısa dalgaboylu, elektromanyetik tayf 'da daha çok maviye yakın olan renge verilen isimdir. Mor ara ve soğuk bir renktir.
Kaynak: Mor
Kaynak: Mor
Renk ölçeği bir yıldız ın, iki farklı tayf bölgesinde (iki farklı renkte) ölçülen parlaklıklarının farkı olarak tanımlanır. (Önceleri
Kaynak: Renk ölçeği
Kaynak: Renk ölçeği
BY Draconis değişenleri tayflarında hidrojen salma çizgileri ile karakterize olan, dKe ve dMe tayf türünden geç tür cüce yıldız lardır.
Kaynak: BY Draconis değişeni
Kaynak: BY Draconis değişeni
Hiperspektral Görüntüleme, diğer spektral görüntüleme ler gibi bilgiyi toplar ve Elektromanyetik tayf 'da işlemden geçirir. Ama insan
Kaynak: Hiperspektral Görüntüleme
Kaynak: Hiperspektral Görüntüleme
Delta Scuti değişenleri (δ Scuti), dönemleri 0.3 günden kısa, A veya F tayf türünden, birkaç 0.001 kadirden 0.8 kadire kadar görsel bölge
Kaynak: Delta Scuti değişeni
Kaynak: Delta Scuti değişeni
UHF (İngilizce tam adı Ultra high frequency, Türkçe : Ultra Yüksek Frekans), elektromagnetik tayf ın, 0,1-1 m dalgaboyu ve 3.000-300
Kaynak: UHF
Kaynak: UHF
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
