Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

taze ne demek?

 - 4 sözlük, 4 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

taze anlamı
sf. (ta:ze) 1. Bozulmamış, bayatlamamış olan: "Beyaz peyniri, ekmeğin taze kabuğuna sarıp ağzıma sokuyorum." -Y. Z. Ortaç. 2. Dinç, yıpranmamış, yorulmamış: "Yüzü taze, taravetli ve güzeldi." -M. Ş. Esendal. 3. Kuru olmayan, körpe, kuru karşıtı: "Ağaçların taze yaprakları akşamın serinliğini emiyormuş gibi duruyordu." -M. Ş. Esendal. 4. mec. Yeni, zamanı geçmemiş: "Orada okuduğum en taze havadis yirmi beş, otuz günlüktü." -Halikarnas Balıkçısı. 5. is. mec. Genç kadın: "Şu köşede çocuğuyla beraber bir taze oturuyor." -Ö. Seyfettin.

Kişi Adları Sözlüğü

Taze anlamı Köken: Far.
Söyleyiş: (ta:ze) Cinsiyet: Kız
Yeni, körpe, genç.

Türkçe - İngilizce

taze anlamı
sıfat
1) fresh
2) green
3) new
4) raw
5) crisp
6) hot
7) warm
8) tender
9) dewy
zarf
1) freshly

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

taze anlamı
Yeni : Taze bir elbise aldım.

-Mardin
-Yozgat
-Kayseri

taze eş anlamlısı

dinç
sf. 1. Gücü ve sağlık durumu yerinde, canlı, zinde, tendürüst, tüvana: "Kısa kesilmiş çember sakallı, iri ağızlı, yetmişlik, dinç bir ihtiyar." -M. Ş. Esendal. 2. zf. Canlı, zinde bir biçimde: "Sabah olunca, bütün gece uyumamasına karşın kendini dinç hissediyordu." -İ. O. Anar.

taze zıt anlamlısı

kuru
sf. 1. Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı: "Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı." -H. E. Adıvar. 2. Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan: Kuru çöl. Kuru tepeler. 3. Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı: "Evlerin önlerine kuru meşe dallarıyla örtülü çardaklar yapmışlar." -R. H. Karay. 4. Canlılığını yitirmiş (bitki): "Çiçek açmaz kuru bir ağaç, ötmeyi unutmuş bir kuş mu oldum?" -H. E. Adıvar. 5. mec. Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem: "Kara, kuru, kibirli, kazık gibi bir kadın!" -H. E. Adıvar. 6. Salgısı olmayan: Kuru öksürük. Kuru egzama. 7. Döşenmemiş, çıplak: Kuru tahtaya oturma! 8. Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek): Kuru çayla karın doyar mı? 9. Etkisi ve sonucu olmayan: "Şahsına topluluğun isteğini emanet edenler boş bir riya, kuru bir şeref olsun diye laf etmediler." -R. E. Ünaydın. 10. mec. Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze: Kuru, zevksiz bir hayat. 11. mec. Akıcı olmayan, duygudan yoksun: Kuru bir anlatım. 12. is. Kuru fasulye.

"taze" için örnek kullanımlar

Süpürge otunun taze çiçekli dalları suda kaynatılarak kullanılır.
Broom seed fresh flowering branches are used by boiling in water.
Kaynak: takvim.com.tr
Taze ve inanmış bir oyun ortaya koymadık, kafamız başka yerlerdeydi.
Fresh and believed that a game did not put my head into other things.
Kaynak: goal.com
Dondurulmuş embriyo başarısız olursa taze sikluslara geçiliyor.
Frozen and fresh embryo fails sikluslara takes over.
Kaynak: haberturk.com
Rakip 2 taze kanla biraz oyun üstünlüğünü almaya başladı 2.
The rule of the game started to get a bit of fresh blood Opponent 2 2
Kaynak: aksam.com.tr
Bakkal, bozulmadan saklanabilecek yarı taze veya konserve yiyecek maddelerini, çeşitli temizlik malzemelerini toptan ya da perakende satan
Kaynak: Bakkal
Klima, soğutma çevrimi kullanılarak bir ortamdan ısı çekmek (yani ortamın sıcaklığını azaltmak),fazla nemini alıp ortama taze hava
Kaynak: Klima
Meyve suları, ısı veya çözücü kullanmadan, taze meyvelerinin ezmesi veya sıkıştırması ile hazırlanılır. Örneğin, portakal suyu portakal
Kaynak: Meyve suyu
Bol kar yağışı olduğunda, taze kar tabakasının alttaki eski tabakayla iyi kaynaşmaması sonucu,rüzgarın kaldırdığı büyük bir kar kitlesinin
Kaynak: Çığ
Şiveydiz taze sarımsak ve kuzu etiyle yapılan bir Antep yemeğidir. Terbiye li bir suyu olması nedeniyle hafif ekşimsi bir tadı vardır,
Kaynak: Şiveydiz
Baharda taze dut yaprakları üzerindeki yumurtalardan larva halinde çıkan tırtıllar sık tüylü ve siyahtır. Büyük bir iştahla devamlı dut
Kaynak: İpek böceği
Yeni sürgün, küçük, körpe dal ve yaprağa; taze ağaç ve çiçek fidan ına; jeoloji de maden ocağından çıkarılan bileşiğe filiz denir.
Kaynak: Filiz
Çerkez tuzsuz peynir i taze ve kurutulmuş olmak üzere iki çeşidi vardır. Kurutulmuş peynir yapıldıktan sonra, odun ateş inin közlerinden
Kaynak: Çerkez peyniri
Müziğin ve eğlencenin vazgeçilmez markası Miller'ın düzenlediği, Türkiye'nin en “taze” müzik festivali Miller Freshtival başladı.
Kaynak: Freshtival
Yırtma aşı, taze bağ yapraklarının yırtılarak yapılmasından dolayı yırtma aşı olarak bilinir. İskilip çevresinde üzüm bağ yapraklarının
Kaynak: Yırtma
Tokat kebabı; taze kuzu eti, kuyruk yağı , patlıcan , domates , yeşil biber , patates , soğan , sarımsak ve özel pişirilmiş kebap pide si
Kaynak: Tokat kebabı
Smuzi, taze meyve ya da meyve suyu ndan yapılmış, tatlı ve dondurulmuş bir karışımdır. Milk shake ve ice slush 'a benzeyen aynı türden
Kaynak: Smoothie
Aşınma çevrimi, taze toprak yüzeyinin aşınma etkilerine uğramasıyla başlayan ve toprak ana tabakasına indirgenince sona eren olaylar
Kaynak: Aşınma çevrimi
Chloris, etimoloji k olarak, açık yeşil, açık renkli, taze gibi manalara gelen Yunanca Khloros (χλωρος) kelimesinden türemiştir. Yunan
Kaynak: Chloris (mitoloji)
Kapçık taze iken yeşil, olgunlaşınca esmerleşir ve sertleşir. Bakla, baklagillerdeki tüm sebzeler gibi bedenin kansere yakalanma
Kaynak: Bakla
Örneğin güney Tayland yemeklerinde hindistan cevizi sütü ve taze zerdeçal kullanılırken kuzeydoğu yemeklerinde genellikle Misket limonu
Kaynak: Tayland mutfağı

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.