Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

bacak ne demek?

 - 6 sözlük, 9 sonuç.

BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü

bacak anlamı İng. leg Alm.Bein Fr. jambe
Kalça kemeri ile ayak arasında kalan kısım.

BSTS / Cimnastik Terimleri Sözlüğü

bacak anlamı İng. leg Alm.Bein Fr. jambe
Vücudun , yer değiştirme olanağını sağlayan, kasıktan tabana kadar olan bölümü.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

bacak anlamı Osm. sak Fr. jambe
(baldır) (biyoloji)

Güncel Türkçe Sözlük

bacak, -ğı anlamı
is. 1. anat. Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü: "Yorgun vücudunu zahmetle taşıyan ince bacakları üstünde doğruldu." -P. Safa. 2. anat. Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ. 3. Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri, ayak: "İpleri sedirlerin bacaklarına doladılar." -L. Tekin. 4. Oyun kâğıtlarında oğlan, vale.

Türkçe - İngilizce

bacak anlamı
isim
1) leg
2) limb
3) shin
4) crus
5) pin
6) shank
7) stump

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

bacak anlamı
1. Hisse, pay: Bu malda benim de bacağım var. 2. Küçük baş hayvanlar hakkında sayı bildiren söz.
bacak anlamı
1. Tırpanla ekin biçerken yapılan ekin demeti. 2. Ekinin kök kısmındaki filizler.
bacak anlamı
Kısa boylu, ufak yapılı, cüce, bodur, tıknaz.

*Edremit, *Savaştepe köyleri, -Balıkesir
*Alaşehir -Manisa

bacak anlamı
Hayvanlarda sayı birimi, baş anlamına kullanılır: Yimi bacak goyunum vâ.

Dereçine *Sultandağı Afyon

bacak eş anlamlısı

ayak
is. 1. anat. Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü. 2. Bacak. 3. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri: İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4. Vücudun belden aşağı bölümü: Ayağına bir pantolon çekti. 5. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi: Senin ayağınla köye akşama kadar varamayız. 6. Basamak. 7. Fut. 8. Futun küpü alınarak hesaplanan değer. 9. hlk. Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste. 10. esk. Yarım arşın veya 30,5 cm uzunluğundaki ölçü birimi, kadem. 11. coğ. Göl ayağı. 12. ed. Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler. 13. ed. Halk edebiyatında uyak: "Mânicilerin kafa yormadan buldukları ayaklar Cenap'ı şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükler." -S. Birsel. 14. mat. Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta: Dikme ayağı. 15. sp. Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri. 16. sp. Altılı ganyanda yer alan her bir koşu.
vale
is. 1. İskambil kâğıtlarında oğlan, bacak. 2. Otellerde görevli acemi ve genç eleman.

"bacak" için örnek kullanımlar

Biraz bacak titremesi, biraz deli cesareti… Sordum ne geçiyorsa içimden.
A little leg shake, a little bit crazy ... I asked what passes through me courage.
Kaynak: aksam.com.tr
Hayvan iskelet hale gelmiş. Bacak artık kullanılmaz halde değil.
Animal skeletons have become. Leg, but not longer used.
Kaynak: internethaber.com
En çok bacak atardamarları ile ilgili problem yaşandığını ifade eden Opr.
Indicating that there is a problem with the top leg arteries Operator.
Kaynak: haberler.com
Bacak kadar çocuğu süpürge sopasıyla kovalayan adam cezasız kalmamalıydı.
You should not go unpunished broom stick man chasing a leg up on the child.
Kaynak: takvim.com.tr
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.