BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü
teknik anlamı İng. technique, technical Fr.technique
1- Herhangi bir sanat, üretim ve öğretim etkinliği için baş vurulması gereken beceri, işlem ya da yol. 2- Mekanik uğraşılara, sanayi ile ilgili işlere ya da uygulamalı bilimlere ilişkin.
BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
teknik anlamı İng. technics Alm. Technik Fr. technique tekhne
(Yun. tekhne - kılgısal yapabilme gücü) 1- İnsanın, doğal güç ve gereçleri kendisi için yararlı kılma sanatı. 2- Kuramsal bilginin karşısında bilimin uygulamaları, bilimsel bilgiye dayalı uygulamalar. (Günümüzdeki anlamı budur.) Bilimin amacının bilgi olmasına karşılık, tekniğin amacı ortaya bir şey koymadır, üretimdir. 3- Bir yapıt ortaya koyma, bir işi başarmada kullanılan yöntem, yol; yaratma biçimi (düşünme tekniği, çalışma tekniği vb.).
Güncel Türkçe Sözlük
teknik, -ği anlamı
is. 1. Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi. 2. Fizik, kimya, matematik vb. bilimlerden elde edilen verileri iş ve yapım alanında uygulama: Yurdumuz teknik gelişme yolundadır. 3. sf. Bu uygulamaya dayanan, bu uygulamaya ilişkin: Teknik okul. 4. Yol, beceri, yöntem: "Bu kızın sanatını hiç olmazsa teknik tarafından bildiğine hükmediyorum." -H. E. Adıvar.
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
teknik anlamı Fr.technique
1. Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi:"Fen tekniği başka, sanat tekniği başka." -Peyami Safa, Yazarlar-Sanatçılar-Meşhurlar, 12. § "Teknik malumatı ona büyük bir nüfuz ve salahiyet kazandırıyor." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. XI, 228. § "Zazalar şehirlerde yerleşince, şehirlere mahsus teknikleri öğrenmekte de büyük biri istidat gösterirler." -Ziya Gökalp, Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler, 27. § "Teknik olanaklar varsa…" -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar-Çok Uzak Fazla Yakın, 433. § "Zamanımızda ilmî, modern, teknik Hümanite'lerden de söz edilmektedir." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 97. 2. Fizik, kimya, matematik gibi bilimlerden elde edilen verileri iş ve yapım alanında uygulama:"Dünyanın en dindar milleti Amerikalılar, dünyanın en zengin milleti Ruslarla ilim, teknik ve endüstri sahasında yarış hâlindedir." -Peyami Safa, Din, İnkılap, İrtica, 18. 3. Bu uygulamaya dayanan, bu uygulamaya ilişkin: § "Teknik malumatı ona büyük bir nüfuz ve salahiyet kazandırıyor." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. XI, 228. 4. Yol, beceri, yöntem: § "İsyanın tekniğidir." -Peyami Safa, Yalnızız, 118. § "Başka tabirle insanları tekniklerinin hâlleriyle..." -Ziya Gökalp‘ın Neşredilmemiş Yedi Eseri ve Aile Mektupları, 65. § "Medeniyet, usulle yapılan ve taklit vasıtasıyla bir millete geçen mefhumların ve tekniklerin mecmuudur." -Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, 28. § "Arkasından çeşitli silahlı kuvvetlere mensup subayların anti-gerilla bastırma tekniklerine göre yetiştirilmeleri evresi!" -Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 28. 5. Teknikle ilgili bir sanata, bir bilime, bir mesleğe özgü olan:"Geçen asrın sonuna kadar, dört beş yüzyıl süren bu tabiatçı düşüncenin, bazı ruhçulardan ve din felsefecilerinden gelen mukavemetlere rağmen nasıl muzaffer olduğunu ve teknik mucizelerini verdiğini görüyoruz." -Peyami Safa, Yalnızız, 201. § "Bu şehrin eldeki planlarına göre elektrik tertibatını uzaktan hazırlayan herhangi bir teknik çalışma gibi." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 322.