Bu golle taraftarımızı mutlu ettik, Trabzon maçındakini
telafi ettik.
Taraftarımızı this goal, we have happy, Trabzon maçındakini have compensated.
Kaynak: kralspor.ensonhaber.comBuradan alınacak galibiyetle bu kaybı
telafi etmeye çalışacaklardır.
Here will try to compensate for this loss will win.
Kaynak: karaman.orgİnşallah önümüzdeki haftalarda bu puan kayıplarını
telafi edeceğiz.
Hopefully, we will compensate for the loss of these points in the coming weeks.
Kaynak: ntvspor.netİkinci maçta
telafi edebilme şansımız vardı ve bunu başardık.
The second game had a chance to be able to compensate, and we achieved it.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trKarma sözcüğü farklı sözcüklerle birlikte kullanılarak, karma yasası, karmik plan, karmik
telafi gibi farklı anlamlara gelen terimlerin
Kaynak: Karma yasasıGenel Olarak: Devletin verginin zamanında tahakkuk etmemesi nedeniyle uğradığı zararı
telafi etmek için vergi ziyaı üzerinden alınan
Kaynak: Gecikme faiziDoğal şartlarda gerçekleştiğinde kaybedilen verimli topraklar, doğal döngü çerçevesinde
telafi edilebilmektedir... etkisiyle
telafi edilemez
Kaynak: ErozyonBunlar da “senaryo tabanlı dinamik
telafi eylemi” ( scenario based dynamic recourse action) ve “ iki veya çok aşamalı
telafi” ( two or
Kaynak: Stokastik ProgramlamaFakat karaciğerin fonksiyonunu, uzun süreli yokluğunda,
telafi edebilmein hiçbir yolu yoktur. Karaciğer organ metabolizmasında önemli bir
Kaynak: KaraciğerAnne ve babasının aşık olmasını engellediği için hatasını
telafi edip, 1985 yılına geri dönmek zorundadır. Zemeckis ve Gale, babası okul
Kaynak: Geleceğe DönüşGösterimde daha ilk haftada bu miktarı
telafi etti. ABD'de 25.5 milyon $ gişe hasılatı elde etti. Film, korku türünde çok önemli bir yere
Kaynak: Elm Sokağı Kâbusuyıl süren saltanat döneminde devletinin 1071de Malazgirt Muharebesi 'nden sonra uğradığı zarar ve arazi kaybını
telafi etmekle uğraşmıştır.
Kaynak: II. Yannis KomnenosKaybettiği zamanı
telafi etmek için oyunculuk workshop'ları, İtalyanca kursu, Bilgi Üniversitesi 'ndeki 'film okuma' atölyesi hep bir
Kaynak: Ceyda DüvenciBu, Likud'un 2006 seçimlerinde dördüncülüğe gerilemesine yol açsa da , parti, yitirdiği kaybı 2009 seçimlerinde
telafi ederek el'an
Kaynak: LikudManifatura ve Kumaşçılar Çarşısı Yapı Kooperatifi zaman içinde ortaya çıkan ihtiyaçlarını
telafi etmek için bir çarşı inşaa etmek arayışına girdi.
Kaynak: İstanbul Manifaturacılar Çarşısıİngiliz egemenler de bu maddi kayıplarını çay ve şeker gibi günlük tüketim mallarındaki vergileri büyük oranda artırmak suretiyle
telafiKaynak: Boston Çay PartisiSıklıkla farkına varılmaz ve
telafi etme düşüncesi, kişileri eziyet içine sürükler, şaşırtıcı bir kazanım veya aşırı bir antisosyal
Kaynak: Aşağılık kompleksiOsmanlılar 'dan toprak alarak
telafi etmek istediği için, Avrupalıların da kışkırtmalarıyla Bağdat ve Şehrizor bölgelerine saldırılar düzenledi.
Kaynak: Erzurum AntlaşmasıTacna iline ilaveten Peru, ekonomik olarakta toprak kaybına
telafi olarak 6 Milyon Amerikan Doları ve çeşitli imtiyazların sahibi olmuştur.
Kaynak: Ancón AntlaşmasıOsmanlılar 'dan toprak alarak
telafi etmek istediği için, Avrupalıların da kışkırtmalarıyla Bağdat ve Şehrizor bölgelerine saldırılar düzenledi.
Kaynak: 1821-1823 Osmanlı-İran Savaşıolarak gördüğü şeyi denetlemeye başladı: kadınlar arasındaki tartışmalar yüksek öğretime giriş eksiliklerini
telafi etmeleri anlamına geliyordu.
Kaynak: Margaret FullerKüvetle çok fazla zaman harcarlar ve Abraham "Grampa" Simpson 'ı unuturlar. Homer , Grampa'ya yardım ederek hatasını
telafi etmek ister.
Kaynak: In the Name of the Grandfather