uzatma is. 1. Uzatmak işi, temdit:
"Selim Sırrı, yirmi senedir cüce uzatmaya, kambur yassılamaya çalışıyor." -F. R. Atay. 2. Sıhhi tesisatçılıkta kısa boruları uzatmak için kullanılan, kısa boru parçası. 3.
den. Bir ucu kıyıya bağlı durumda denize uzatılıp bırakılarak kullanılan balık ağı. 4.
db. Ünlülerin uzun söylenişi. 5.
sp. Oyun içerisindeki duraklama dakikaları. 6.
sp. Eşit sayılarla biten bir elemeli oyunu, kazananın belli olması amacıyla, kurallarına uygun olarak belli bir süre daha sürdürmek.