Ben de
totem yaptım şimdi, hiçbir derbide teyze, amca, akraba sokmuyorum eve.
I did totem now, there is no Adobe Flash player aunts, uncles, relatives'm not taking home.
Kaynak: aksam.com.trSanırım bu tür batıl inanç,
totem gibi meselelerle kişisel bir sorunum var.
I think this kind of superstition, totems have a problem with issues such as personal.
Kaynak: tr.eurosport.comBir bakıma
totem yapıyordu ellerini kilitleyerek.
In a sense, was the totem locking his hands.
Kaynak: fanatik.com.trPlzen'den karşılaşma öncesi 'bıyık'lı
totem.
Prior to the encounter of Plzeň, 'bıyık'lı totems.
Kaynak: trtspor.com.trTotem direği (
totem pole), Pasifik Kuzeybatısı Kızılderilileri kültüründe kullanılan, tek parça uzun boylu ağaçlardan, özellikle de
Kaynak: Totem direği Bu sanatta Kızılderili halklarından Tlingitler ve Haydalar
totem direği gibi tahta oymacılık ürünleriyle tanınırken, Atabask dilleri
Kaynak: Alaska yerli sanatıMoğollarda Zar Zargaçı (Yar Yargıcı) yani adaleti sağlayan şeklinde tanımlanan bir ongun (
totem) vardır ve Zol Zayağçı (Yol Yaratan) yani
Kaynak: Zarlıkyayılan kozmopolit kelimelerden en çok bilinenleri arasında Eskimo , haski , karibu , Manitu , mokasen , opossum , rakun ,
totem sayılabilir.
Kaynak: Algonkin dilleriya da insanlar tarafından üretilmiş birşey (kule, merdiven, mayıs direği, haç, çan kulesi ya da minare, ip,
totem direği, sütun) olabilir.
Kaynak: Yer'in eksenikurgu maketleri, otomobiller, hayvanlar, silahlar,
totem direkleri, HO ölçekli tren setleri, elektronik setler, tarih öncesi dioramalar vb.
Kaynak: Aurora Plastics Corporationİlkel çağlarda, özellikle
totem inançlarına bağlı klan düzeninde gelin olan kız totemini değiştirir, kocasının totemine bağlanırdı.
Kaynak: Gelin