tulumba anlamı İt..tromba
1. Sıvıları alçak yerlerden çekmeye veya yüksek yerlere çıkarmaya yarayan araç: § "
... pederi ile sebkeden muhaveratında eslihanın kundaklarına, namlularına, harbilerine, bileziklerine, çakmaklarına, horozlarına, karşılıklarına, ot yataklarına, tetiklerine, korkularına, yaylarına, zembereklerine, tulumbalarına, elipçiklerine, vidalarına filanlarına dair o kadar mübahesata girişir idi ki…" -Ahmet Midhat Efendi, Demir Bey Yahut İnkişâf-ı Esrar, 67. § "
Çünkü bu saatlerde zemberek tulumba, çarklar her biri ayrı fabrikadan, ayrı işçilerden gelmiş olurdu." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, 32. § "
... küçük hayvanata tulumbanın sesine, kemâl-i şiddetle çifte atan atların gürültüsüne karşı yine uyurlar." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 229. §
"… tulumbacı yemenisini cinsinin sivilize takımından ayağında bir yemeni bulunan…" - Ahmet Rasim, Şehir Mektupları, 74. § "
… dün bir tulumbanın piston kolunu torna ederken çubuğu orta yerinden kırdırıvermişti." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 82. 2. Otomobil lastiği, futbol topu gibi şeyleri şişirmeye veya herhangi bir sıvıyı sıkmaya, bir şey üzerine püskürtmeye yarayan araç: § "
Fakat burada herkes, meseleyi tulumba tatlısıyla sade kahve arasında konuşur." -Peyami Safa, Yalnızız, 27.