tutanak ne demek?
- 8 sözlük, 12 sonuç.BSTS / Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
tutanak anlamı
bakınız» kayıt
bakınız» kayıt
BSTS / Bilişim Terimleri Sözlüğü
tutanak anlamı İng. record Osm. kayıt Fr.enregistrement
Bir birim gibi işlem gören, ilişkin veriler ya da sözcükler kümesi.
Bir birim gibi işlem gören, ilişkin veriler ya da sözcükler kümesi.
BSTS / Ceza Yargılama Yöntemi Yasası Terimleri
tutanak anlamı İng. records, protocol Osm. zabıtname Alm. Niederschrift, Protokoll Fr.procès verbal
Görüşülen ve konuşulan konuların yazılı olarak saptanması.
Görüşülen ve konuşulan konuların yazılı olarak saptanması.
BSTS / Kitaplıkbilim Terimleri Sözlüğü
tutanak anlamı İng. proceedings Osm. zabıt
Kamu kuruluşlarının ya da özel kuruluşların toplantılarındaki tartışmaları olduğu gibi saptayan yayın.
Kamu kuruluşlarının ya da özel kuruluşların toplantılarındaki tartışmaları olduğu gibi saptayan yayın.
BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
tutanak anlamı
zabıt.
zabıt.
Güncel Türkçe Sözlük
tutanak, -ğı anlamı
is. 1. Meclis, kurul, mahkeme vb. yerlerde söylenen sözlerin olduğu gibi yazıya geçirilmesi, zabıt, zabıtname. 2. Belgelenmesi gereken bir durumu tespit edenler tarafından imzalanan belge, zabıt varakası. 3. Birçok kimsenin imzaladığı rapor, mazbata.
is. 1. Meclis, kurul, mahkeme vb. yerlerde söylenen sözlerin olduğu gibi yazıya geçirilmesi, zabıt, zabıtname. 2. Belgelenmesi gereken bir durumu tespit edenler tarafından imzalanan belge, zabıt varakası. 3. Birçok kimsenin imzaladığı rapor, mazbata.
Türkçe - İngilizce
tutanak anlamı
isim
1) minutes
2) record
3) report
4) official report
5) protocol
6) minute book
isim
1) minutes
2) record
3) report
4) official report
5) protocol
6) minute book
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
tutanak anlamı
Neden, sebep
Neden, sebep
Hacıilyas *Koyulhisar -Sivas
tutanak anlamı
1.Kanıt, delil. 2.bakınız» Tamak'>tutamak(I)-1.
1.Kanıt, delil. 2.bakınız» Tamak'>tutamak(I)-1.
tutanak anlamı
Bir borcun ödeneceğine inanca olarak, ödediğinde geri alınmak üzere, borçlunun alacaklıya verdiği değerli şey, rehin
Bir borcun ödeneceğine inanca olarak, ödediğinde geri alınmak üzere, borçlunun alacaklıya verdiği değerli şey, rehin
-Isparta
tutanak anlamı
Yardımcı
Yardımcı
*Bor Niğde
tutanak anlamı
1. bakınız» Tamik'>tutamık. 2. Yaptırım, yaptırma gücü.
1. bakınız» Tamik'>tutamık. 2. Yaptırım, yaptırma gücü.
tutanak eş anlamlısı
kurul
is. Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble.
is. Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble.
mazbata
is. esk. Tutanak.
is. esk. Tutanak.
meclis
is. 1. Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için yapılan toplantı. 2. Bu toplantının yapıldığı yer, şûra. 3. Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için bir araya gelmiş kimseler topluluğu: "Yemekten sonra meclis gruplara ayrılmıştı." -P. Safa. 4. Dostlar toplantısı: "Meclisi aranan, hoşsohbet, coşkulu, şair ruhlu bir insandı." -H. Taner.
is. 1. Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için yapılan toplantı. 2. Bu toplantının yapıldığı yer, şûra. 3. Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için bir araya gelmiş kimseler topluluğu: "Yemekten sonra meclis gruplara ayrılmıştı." -P. Safa. 4. Dostlar toplantısı: "Meclisi aranan, hoşsohbet, coşkulu, şair ruhlu bir insandı." -H. Taner.
zabıt
is. Tutanak.
is. Tutanak.
zabıtname
is. (zabıtna:me) esk. Tutanak.
is. (zabıtna:me) esk. Tutanak.
"tutanak" için örnek kullanımlar
Hangi toplantının tutanakları şok etkisi yarattı? Tutanak şoku!!!
The minutes of the meeting which was a shock? Record shock!!!
Kaynak: radikal.com.trBurada sayımı yapılacak. Tutanak tutulacak, hepsi net olarak belirlenecek.
You do count. Minutes will be kept, all clearly defined.
Kaynak: habergazete.comBeklerken, daktilolar "tutanak tutuyor, gerisi takdiri mutlak" olarak kalıyor.
While waiting, Typewriter, "record keeping, the rest absolute discretion" remains.
Kaynak: sabah.com.trBu numuneler için tutanak tutarak, satış noktasındaki yetkililere bilgi verdi.
Record keeping for these samples, the authorities gave information at point of sale.
Kaynak: hurriyet.com.trnın yerine Genel Kurul görüşmelerini yönetmek ve yönettiği oturumlarla ilgili tutanak dergisi ile tutanak özetinin düzenlenmesini gözetmektir.
Kaynak: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili
Kaynak: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili
Kaynaklar : tr/develop/owa/tutanak_b_sd. birlesim_baslangic? P4 911&P5 B&page1 55&page2 55 | başlık Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul
Kaynak: Merve Kavakçı
Kaynak: Merve Kavakçı
Ayrıca tutanak kâtibi, davanın tarafları ya da onların vekilleri olan avukat lar, gerekirse tanıklar ve bilirkişiler mahkemede hazır
Kaynak: Duruşma
Kaynak: Duruşma
bilinenin aksine zabıt kâtibi, sadece kalem içerisinde sekreterya hizmeti veren, alınan ifadelerde veya yapılan duruşmalarda tutanak
Kaynak: Zabıt Kâtibi
Kaynak: Zabıt Kâtibi
ustası Türkmen Bey "Beni öldürmeden alamazsınız onları" der ve askerlerin başındaki komutan bulamadıklarına dair tutanak tutmak zorunda kalır..
Kaynak: Armutalanı, Afşin
Kaynak: Armutalanı, Afşin
Mübaşirler Adalet Bakanlığına bağlı Adli Yargı Komisyonları tarafından atanırlar, mübaşirlerin en az lise mezunu ve tutanak bilme
Kaynak: Mübaşir
Kaynak: Mübaşir
Ulusal gazete yerine bir karakolda tutanak da tutturulabilir. Kırılması halinde ise sadece bankaya para yatırıp kırık kartla beraber kart
Kaynak: İtü Kimliği
Kaynak: İtü Kimliği
Kaynaklar : tr/develop/owa/tutanak_b_sd. birlesim_baslangic? PAGE1 1&PAGE2 1&p4 564&p5 T TBMM Genel Kurul Tutanağı XIX. Dönem 4.
Kaynak: Maraş Katliamı
Kaynak: Maraş Katliamı
Paul Valery, 1897 'de Savaş Bakanlığı'nda tutanak sekreterliği görevine getirildi. Üç yıl sonra Jeannie Gobullard ile evlenen yazar, 1920'
Kaynak: Paul Valéry
Kaynak: Paul Valéry
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
