tür ne demek?
- 16 sözlük, 17 sonuç.
BSTS / Dölerme ve Suni Tohumlama Terimleri Sözlüğü
tür anlamı İng. species
Birbirinin aynı özelliklerini gösteren canlı grubu.
BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
tür anlamı İng. species Osm. nevi Lat.species Alm. Art Fr.espèce eidos
1- Birbirinden üreyen ve dirimbilimsel açıdan akraba olan canlı varlıklar öbeği. (Ör. Arslan ya da insan.) 1- Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram. // Ama bu cins kavramı, kendi üzerinde bir başka cins varsa, yeniden tür durumuna gelir ve bu böyle sürüp gidebilir. Mantık diliyle: Bir A sınıfı , bir başka sınıfın, B sınıfının kapsamı içindeki bir bölümü kurduğunda: B cinstir, A da tür. (Ör. Hayvan canlı varlık karşısında türdür, aslan karşısında cinstir.)
BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü
tür anlamı İng. type Alm. Gattung Fr. genre
İçerik, biçim ve amaç yönünden özellik gösteren bir sanat çeşidi.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
tür anlamı Osm. nevi' Fr. espèce
(biyoloji, zooloji, kimya, jeoloji)
BSTS / Parazitoloji Terimleri Sözlüğü
tür anlamı İng. species
Aralarında çiftleştiklerinde fertil döller veren benzer bireylerden oluşan grup.
BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
tür anlamı İng. species
Birbirlerine benzeyen, yalnızca kendi aralarında verimli gen
alışverişi yapabilen bireylerin oluşturduğu canlı grubu, spesiyes.
BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü
tür anlamı Alm. Gattung Fr. genre
Özel bir biçim gösteren bir sanat çeşidi ya da sanat kolu.
BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü
tür anlamı Osm. nevi Fr. genre
Özel bir biçim gösteren bir sanat çeşidi ya da kolu.
BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
tür anlamı İng. species Osm. nevi
Belli ayrıtsal özelliklerle ötekilerden ayrılan nesneler ya da birimler kümesi.
BSTS / Zooloji Terimleri Sözlüğü
tür anlamı İng. species Osm. nevi Lat.species Alm. Art Fr.espéce
(karşılık, spesyes), (Lat. species = belirli çeşit): Ancak kendi aralarında çiftleşen bireyler topluluğu; hayvan sınıflandırmalarında cins içinesokulan ve ırk ve variyeteleri içine alan bir birlik.
BSTS / Zootekni Terimleri Sözlüğü
tür anlamı İng. species
Kalıtsal yapıya bağlı olarak ortak karakterlere sahip olan ve kendi aralarında birleştirildiklerinde döl verme yeteneğinde yavrular elde edilen bireylerin oluşturduğu hayvan grupları.
Güncel Türkçe Sözlük
tür anlamı is. 1. Çeşit, cins:
Yazı türleri. 2.
biy. Ortak özellikleri olan bireylerin
Tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr:
Aslan ve insan türleri. 3.
fel. Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram:
Parça bütünün, cins türün yerine geçti mi daralma olur. Hayvan canlı varlık karşısında türdür, aslan karşısında cinstir. 4.
sf. Türlü:
Bu tür davranışlar. Kimya Terimleri Sözlüğü
tür anlamı İng. species Osm. nevi Alm. Art, Sorte Fr. especié
1.Kimyada atom, molekül, iyon veya radikale verilen genel ad. 2.Biyolojide cinslerin ayrıldığı alt bölüm.
Türkçe - İngilizce
tür anlamı
isim
1) kind
2) type
3) species
4) sort
5) sort of
6) genre
7) breed
8) variety
9) strain
10) class
11) race
12) genus
13) ilk
14) stripe
15) persuasion
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
tür anlamıGezinti : Orhan bugün iyi bir tür yaptı.
-Rize
tür eş anlamlısı
cins is. 1. Tür, çeşit:
Portakal, turunç cinsinden bir meyvedir. 2. Soy, kök, asıl:
"Ben bir Türküm, dinim, cinsim uludur." -M. E. Yurdakul. 3.
sf. argo Garip, tuhaf. 4. Pek çok ortak özellikleri bulunan türler topluluğu. 5.
sf. Diğerlerine göre üstün nitelikleri olan:
"Derler ki cins kediler bu çirkinliği gizlemek için tenha yerlerde ölmeye giderlermiş." -P. Safa.
çeşit is. 1. Aynı türden olan şeylerin bazı özelliklerle ayrılan öbeklerinden her biri, tür, nev:
"Güçlüğün hiçbir çeşidinden yılmamak, dil arıtıcısı olmanın vazgeçilmez bir koşuludur." -N. Uygur. 2. Canlıların bölümlenmesinde, bireylerden oluşan, türden daha küçük birlik. 3.
sf. Türlü:
"Bu camilerin her biri başka planda başka çeşittir." -Y. K. Beyatlı.
janr is. 1. Tarz:
"1925'te onu, sonraları bilhassa hikâyelerinde kullanılacağı bir janrın, korkunun şairi olarak görüyoruz." -Z. O. Saba. 2.
biy. Tür.
türlü sf. 1. Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif. 2.
is. Çeşitli sebzelerle pişirilen yemek.
"tür" için örnek kullanımlar
Gönül ister ki sporcu kişiliği olan insanlar bu
tür cezalar almasın.
I wish they should not take penalties for these types of people with athlete's personality.
Kaynak: haber27.comDiğer oyunlar için programda aksi belirtilmediği sürece MBS 4'
tür.
Other games in the program, unless otherwise specified MBS 4 percent, respectively.
Kaynak: haberdar.comBen bu
tür şeyleri aşalı yıllar oldu; çoktan geride bıraktım.
Prime this kind of thing I had in many years, has already left behind.
Kaynak: pressturk.comBu
tür yaşam biçimi tatil yörelerinde sosyal bakımdan sorun çıkarmadı.
This kind of a way of life in resorts socially posed no problem.
Kaynak: ekonomi.milliyet.com.trBu
tür durumda yalnızca ek daralabilir: de-yor di-yor, başla-yor başlı-yor vb. Bu şimdiki zaman eki, hem şekli hem kullanım tarzı açısından
Kaynak: TürkçeAlt
tür, en az bir morfolojik karakter bakımından fark eden ve coğrafi olarak sınırlandırılmış yerel populasyonlardır . Alt
tür botanik te
Kaynak: Alt türNohut (Cicer arietinum), baklagiller (Fabaceae) familyasının Faboideae alt familyasına ait Cicer cinsinden bir baklagil
tür ü.
Kaynak: Nohut (tür)Cins, birbirine benzeyen ve ortak birçok karakterleri olan
tür ler topluluğu. Taksonomi deki en önemli sınıflandırma basamaklarından biridir
Kaynak: CinsTürler sorunu veya
tür kavramı sorunsalı,
tür kavramının nasıl tanımlanması gerektiği veya bir "türün" ne olduğu dair sorunsallar olup
Kaynak: Türler sorunuSoy tükenmesi, biyoloji de ve ekoloji de, bir
tür ün veya cins in varlığının sona ermesi, biyosfer in küçülmesidir. Tükenme çeşitleri
Kaynak: Soy tükenmesi