usta ne demek?
- 10 sözlük, 11 sonuç.BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü
usta anlamı
Karagöz oynatan sanatçıya verilen ad.
Karagöz oynatan sanatçıya verilen ad.
BSTS / Güreş Terimleri Sözlüğü
usta anlamı
Yağlı güreşi ve karakucağı öğreten kişi.
Yağlı güreşi ve karakucağı öğreten kişi.
BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü
usta anlamı
1- Hassa bostancılarının başı. 2- Saray karavaşlarının kıdemlilerine verilen ad. 3- Yeniçerilerde aşçıbaşılık yapan assubay.
1- Hassa bostancılarının başı. 2- Saray karavaşlarının kıdemlilerine verilen ad. 3- Yeniçerilerde aşçıbaşılık yapan assubay.
BSTS / Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terimleri Sözlüğü
usta anlamı İng. artisan Osm. sanatkâr Fr. artisan
Bir iş kolunda bütün incelikleri kapasyan nitelikte yetkili olan kişi.
Bir iş kolunda bütün incelikleri kapasyan nitelikte yetkili olan kişi.
BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü
usta anlamı
(Karagöz): Oyun oynatan sanatçı.
(Karagöz): Oyun oynatan sanatçı.
BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü
usta anlamı
Yetişkin âşık. (Geleneğe göre, gençler ustalarına hizmet ederek onlardan saz ve koşuk öğrenirler.)
Yetişkin âşık. (Geleneğe göre, gençler ustalarına hizmet ederek onlardan saz ve koşuk öğrenirler.)
Güncel Türkçe Sözlük
usta anlamı
is. 1. Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse: "Nöbetçi, ustanın anasına ters ters baktı." -N. Hikmet. 2. Zanaat öğreticisi. 3. Zanaatçılar için unvan: "Üzeyir usta yoldan geçmeyeceğimizi söyledi." -R. H. Karay. 4. sf. Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir: "Bunların hepsi de çok güzel sesli ve oyunun en ustaları arasından seçildi." -T. Buğra. 5. tar. Osmanlı Devleti'nde saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi. 6. mec. Akıl veren veya öğreten kimse: "Kız sana bir hâl olmuş, kim senin ustan?" -R. H. Karay.
is. 1. Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse: "Nöbetçi, ustanın anasına ters ters baktı." -N. Hikmet. 2. Zanaat öğreticisi. 3. Zanaatçılar için unvan: "Üzeyir usta yoldan geçmeyeceğimizi söyledi." -R. H. Karay. 4. sf. Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir: "Bunların hepsi de çok güzel sesli ve oyunun en ustaları arasından seçildi." -T. Buğra. 5. tar. Osmanlı Devleti'nde saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi. 6. mec. Akıl veren veya öğreten kimse: "Kız sana bir hâl olmuş, kim senin ustan?" -R. H. Karay.
Kişi Adları Sözlüğü
Usta anlamı Köken: Far.
Cinsiyet: Erkek
İşinin eri, becerikli kimse.
Cinsiyet: Erkek
İşinin eri, becerikli kimse.
Türkçe - İngilizce
usta anlamı
isim
1) master
2) adept
3) craftsman
4) expert
5) proficient
6) connoisseur
7) artist
8) journeyman
9) constructor
10) hand
11) shark
12) workman
13) old hand
14) dab
15) dabster
16) whizz
sıfat
1) skillful
2) adept
3) skilled
4) expert
5) versed
6) proficient
7) deft
8) experienced
9) adroit
10) skilful
11) slick
12) ingenious
13) dexterous
14) wise
15) intelligent
16) facile
17) subtile
son ek
1) -wright
isim
1) master
2) adept
3) craftsman
4) expert
5) proficient
6) connoisseur
7) artist
8) journeyman
9) constructor
10) hand
11) shark
12) workman
13) old hand
14) dab
15) dabster
16) whizz
sıfat
1) skillful
2) adept
3) skilled
4) expert
5) versed
6) proficient
7) deft
8) experienced
9) adroit
10) skilful
11) slick
12) ingenious
13) dexterous
14) wise
15) intelligent
16) facile
17) subtile
son ek
1) -wright
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
usta anlamı
Düzenci, alcı.
Düzenci, alcı.
*Bor -Niğde
usta anlamı
(< Far. ustâd) usta
(< Far. ustâd) usta
usta eş anlamlısı
becerikli
sf. Becerisi olan, elinden iş gelen, usta, maharetli, mahir, mahirane: "Halk, onun çok becerikli bir müdür olduğuna inanır." -S. Birsel.
sf. Becerisi olan, elinden iş gelen, usta, maharetli, mahir, mahirane: "Halk, onun çok becerikli bir müdür olduğuna inanır." -S. Birsel.
mahir
sf. (ma:hir) 1. Becerikli, yetenekli: "Erkek aldatmakta çok mahirsin." -H. R. Gürpınar. 2. Uzman, işini iyi bilen, usta: "Harp fenninin bütün inceliklerini bilen mahir bir kumandandı." -Y. K. Karaosmanoğlu.
sf. (ma:hir) 1. Becerikli, yetenekli: "Erkek aldatmakta çok mahirsin." -H. R. Gürpınar. 2. Uzman, işini iyi bilen, usta: "Harp fenninin bütün inceliklerini bilen mahir bir kumandandı." -Y. K. Karaosmanoğlu.
"usta" için örnek kullanımlar
>Tweet. Usta futbolcu Cüneyt Çakır'la yaşadığı diyaloğu anlattı.
> Tweet. Veteran player said Cuneyt Çakır'la his dialogue.
Kaynak: samanyoluhaber.comİki usta teknik adamın taktik savaşları büyük bir merakla bekleniyor.
The two are expected to master the technical man tactical battles with great curiosity.
Kaynak: takvim.com.trBoyacı ise "Onlar acemiymiş. Usta boyacının yapacağı iş mi o?"
If Painter "They acemiymiş. Veteran painter that will do the job?"
Kaynak: haberekspres.com.trİyi paslar veren oyuncu, gol atıyor, pozisyon yaratıyor ve duran toplarda da usta.
The player who passes well, goal throws, creating jobs and standing in the master balls.
Kaynak: proje.hurriyet.com.trKol , usta çırak geleneği içinde, birbiri ardınca yetişen âşıkların, odak kimliğindeki usta âşığa bağlılık duyarak, ona ait üslûp , dil ,
Kaynak: Âşık kolu
Kaynak: Âşık kolu
Luchino Visconti, İtalyan Yeni Gerçekçilik akımının usta yönetmenlerinden biri. Hayatı: Luchino Visconti Milano 'da, 2 Kasım 1906'da,
Kaynak: Luchino Visconti
Kaynak: Luchino Visconti
Guru, (Devanagari sa | गुरु) Sanskritçe de "öğretmen" veya "usta" anlamına gelen bir terimdir. Özellikle Hint dinlerinde kullanılır.
Kaynak: Guru
Kaynak: Guru
Çılgın Marslılar Yönetmen Tim Burton 'ın, usta oyuncu kadrosuyla çektiği ve 1950'ler in uzaylı istilacıları konu alan kült filmlerini tiye
Kaynak: Çılgın Marslılar
Kaynak: Çılgın Marslılar
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
