Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

vahim ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

vahim anlamı
sf. Ağır, korkulu, çok tehlikeli, vahametli: "Siz sağlam bir vücutta mutlaka vahim bir illet bulmak hevesine düşmüşsünüz." -Y. K. Karaosmanoğlu.

Türkçe - İngilizce

vahim anlamı
sıfat
1) desperate
2) fatal
3) forbidding
4) sore
zarf
1) desperately

vahim eş anlamlısı

ağır
sf. 1. Tartıda çok çeken, hafif karşıtı: Kurşun ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır. 2. Çapı, boyutları büyük: Ağır top. Ağır tank. 3. Yoğun: "Evin sofasına girer girmez kendisini ağır bir duman karşıladı." -A. Sayar. 4. Fiziksel sebeplerden dolayı güç işiten (kulak). 5. mec. Değeri çok olan, gösterişli: "Ağır kıyafeti ile muhite uymayan Canan'ın yanında, ne kadar rahat ve sadeydi." -M. C. Kuntay. 6. mec. Çetin, güç: "Denizcilik tarihinin en ağır sorumluluklarından birini üzerine alıyordu." -F. F. Tülbentçi. 7. mec. Tehlikeli, korkulu, vahim. 8. mec. Sıkıntı veren, bunaltıcı. 9. mec. Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı: "Kızmıştım, Keziban'a söylenecek şöyle ağır bir söz arıyordum." -N. Ataç. 10. mec. Ağırbaşlı, ciddi: "Bu, on dokuz yaşında ufak tefek bir kızdı. Fakat otuz yaşındaki bir insandan daha ağırdı." -H. E. Adıvar. 11. mec. Keskin, boğucu (koku): "Bu koku, en hafif rüzgârla burnu kuvvetli bir adama uzaktan kendini hissettirecek kadar ağırdır." -F. R. Atay. 12. Kısık, alçak: "Ağaya pek duyurmak istemeyen ağır bir sesle kulağıma eğildi." -O. C. Kaygılı. 13. mec. Davranışları yavaş olan. 14. mec. Sindirimi güç (yiyecek): Ağır bir yemek. 15. is. sp. Ağır sıklet: Yıllarca ağırda güreşti. 16. zf. Yavaş bir biçimde: "Cüneyt Bey sözlerini tartıyormuş gibi ağır söylüyordu." -E. İ. Benice.
korkulu
sf. 1. Korku veren, korkutan: "Gördüğü korkulu rüyalara ve bunların tabirlerine inanırdı." -A. Ş. Hisar. 2. Kendisinden kötülük gelebilen, tehlikeli: "Hâlinden şerir, korkulu bir adam olduğu görünüyordu." -M. Ş. Esendal.
vahametli
sf. Vahim.

"vahim" için örnek kullanımlar

Teyze Helin'in de geçtiğimiz günlerde vahim bir açıklaması oldu.
A description of the grave was recently Helin'in Aunt.
Kaynak: sabah.com.tr
Ha, 1461 Trabzon şampiyon olup çıkar diyorsanız bilemem ama durum vahim.
Oh, and do not know about you say 1461 Trabzon had become a champion, but the situation gets worse.
Kaynak: medyaspor.com
Çokkk vahim bir durum keşke sadece kayıp kaçak bedeli olsa idi !!!
Çokk grave situation, though I wish I had just lost a runaway price!!!
Kaynak: haber.mynet.com
Vahim bir tablo; 2050 yılında ülke nüfusu azalmaya başlıyor!..
A grave table; country's population starts to decrease in 2050! ..
Kaynak: ekonomi.bugun.com.tr
amacıyla teşekkül oluşturmak ve vahim nitelikte silah bulundurmak suçlarından, 11 yıldan 20 yıla kadar ağır hapis istemiyle dava açılmıştır.
Kaynak: Sedat Edip Bucak
olarak bilinen ve sinirler üzerinden kasların çalışmasını etkileyen vahim bir hastalığa yaklanarak zorunlu olarak bitirmek durumunda kalmıştır.
Kaynak: Jason Becker
ordusunun tümünü etkisiz hale getiremedi ve bu neden ile iki gün sonra olacak olan Waterloo savaşında Napolyon vahim sonuçlar ile karşılaştı.
Kaynak: Ligny Muharebesi
İçine düştüğü vahim durumun etkisi altında Hadım Ali Paşa'ya, en değerli şiirlerinden biri olduğu ileri sürülen bir mersiye yazar.
Kaynak: Priştineli Mesihi
Euro'ya geçiş zamanında ekonomisi en kötü Avrupa Birliği üyelerinden olan Yunanistan'da ise Euro'ya geçiş vahim ekonomik sonuçlara yol
Kaynak: Euro
Daha da vahim olanı gerçeği gizlemek için çaba gösteren bu yozlaşmış seçkinlerin hem sağdan hem de soldan olmalarıdır. Filmin adı, cadavre
Kaynak: Muhteşem Cesetler
Çevre illerdeki karışıklık ve isyanlar, durumu daha da vahim bir hale getirmişti. Çapanoğulları' nın diğer fertleri ve Yozgatlılar
Kaynak: Yozgat Ayaklanması
derece santigrat azaldı. Sumbawa adasında 1815 'teki patlamaysa daha vahim olup volkan patlama indeksi (VPİ) 7, puslanma indeksi 3000'di.
Kaynak: Volkanik kış
Ancak Uzak Doğu 'da Japonya hükûmeti izin vermediği için savaş tutsaklarının durumu vahim oldu. 1938 yılında resmen özerk ulusal topluluğu
Kaynak: Avustralya Kızılhaçı
Bu vahim bir yanlıslıktır. HAKKI BÂTIL kılmaktır. Ynsana hayat veren ruh degildir. Hayat veren ve öldüren sadece Allah'tır. Allahû Tealâ
Kaynak: İmam Mehdi
sınırlandırılmadığı takdirde rejimi tehlikeye atabilecek çok vahim bunalımlara davetiye çıkarma ihtimali olduğunu ve siyasi ve anayasal
Kaynak: Adalet ve Kalkınma Partisinin kapatılma davası
kuruluşu ve parçalanması, Timur ve Devleti ve bu tarihten itibaren Türklüğün içine düştüğü vahim durum ayrıntılı bir şekilde tasvir edilmiştir.
Kaynak: Turan Kitabı
Arka Kapak: Bu çok vahim bir durum!" "1918 yılında, mütarekenin en hazin vaktinde, millet her yerde direniyordu. Ama bu direnişlerin arasında
Kaynak: Yakın Tarihin Gerçekleri
Bir dizi trajik habere imza atan ekip ülkedeki durumun daha da vahim bir hal alması ile ABD'ye dönme kararı alır. Ancak bir Kamboçya'lı
Kaynak: Ölüm Tarlaları (film)
Arnavutluk'tan etnik temizlenmiş yerlerine 150.000-200.000 Arnavut göç ettiğinden Kosova'da etnik oransızlık gitgide daha vahim bir nitelik
Kaynak: Büyük Arnavutluk
26-30 yaş arası: sendrom ilerliyor ve durum daha vahim oluyor. 45 yaşından itibaren: tekrardan çocuk olmaya çalışılıyor ve istenilmeyen
Kaynak: Peter Pan sendromu
Tarihçe : Özellikle bizim köylerin durumu dahada vahim. Bizim Köylerde halkın ekonomik durumu iyi olmadığı için mezartaşı kültürüde yok.
Kaynak: Dikmeçay, Divriği
Asker kaçakları durumu daha da vahim bir hal aldığında Temmuz 1788'de Hazinedar Şahin Ali Paşa Rus cephesi seraskerliğinden alındı.
Kaynak: Hazinedar Şahin Ali Paşa

Yakın Kelimeler

(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.